Kimse bir diğerinin adına karar veremez ama insanlar sevdiklerinin hatırına verdikleri kararlara sabredebilirler. Anne, babalar çocukları için en iyisini isterler. En iyi okul, en iyi arkadaş, en iyi meslek ve diğerleri… Fakat onları zorlayarak değil destekleyerek ya da yaptığı seçimin ne kadar yanlış olduğunu tekrar düşünmesi gerek…
Daha Fazla »Hallo, mein Kleines, Ich schäme mich zu sagen: "Ich vermisse dich". Nachdem ich das palästinensische Kind gesehen habe, das sagte: "Ich wünschte, ich wäre mit meiner Mutter gestorben, damit ich diesen Schmerz nicht durchmachen müsste"... Ich kann nicht sagen, wie lange es her ist, dass du einen Brief geschrieben …
Daha Fazla »Hier ist der Klang einer Filmspule... Ich kann den Ton nicht hinzufügen, du musst ihn dir vorstellen! Und da ist ein kleines Kind, dessen schwarze Augen die Hälfte seines Gesichts verdecken und in denen sich Verwirrung verbirgt. Er nähert sich seiner Mutter, die gerade Zwiebeln schneidet, un…
Daha Fazla »There are grains of mercy that fall from the sky as rain. Some turn their faces to mercy. Others prefer to hold an umbrella to what is given... Hundreds of signs are given to man so that he can initiate transformation in his life, like the grains of mercy. Every journey involves a transformation.…
Daha Fazla »Es kommt ein Moment, in dem ein Schrei ausbricht, ein Knoten in der Kehle der Mutter... Der Moment kommt, ein Schrei; ein riesiger Schrei im Mund des winzigen Babys... Das ist der Moment, in dem alle Bewegungen mit einem Atemzug beginnen. Willkommen, Baby! Willkommen bei uns! Wi…
Daha Fazla »Aylin bugün robotik kulübüyle beraber geziye gideceği için çok heyecanlıydı. Erkenden kalkmış, dünden seçtiği kıyafetlerini giymiş, ellerini yüzünü yıkamış, yine dünden hazırladığı çantasıyla beraber mutfağa gelmişti. “Günaydın Aylinciğim, hazır mısın bugünkü geziye?” “Günaydın anne, evet hazırım! Fotoğraf makinamı, defterimi, kalem…
Daha Fazla »Das Leben... Gleich den Jahreszeiten... Im ewigen Kreislauf... Nicht nur Sommer, nicht nur Winter... Manchmal ist es prächtig grün, Es erblüht, ermutigt... Manchmal ist es wie eine Steppe, Die Strenge erschreckt, beunruhigt... Manchmal regnet es, es wird trüb, Es beängstigt über das Schicksal..…
Daha Fazla »Berke, kalabalık bir ailenin en küçük çocuğuydu. Tam altı kardeştiler. Dört ablası, bir tane de ağabeyi vardı. Berke’nin ailesi kalabalık olduğu gibi, kuzenleri de çok fazlacaydı. Berke’nin babaannesi vefat edince, dedesi hem yaşlı hem de yalnız kaldığı için Berke’lerle beraber yaşamaya başlamışt…
Daha Fazla »Marketten aldığı gofretin ambalajını soyarken derin bir iç çekti Aslı. İşten çıkmış, işyerinin önündeki durakta evine giden otobüsü bekliyordu. Yaklaşık iki aydır hazırladığı ürün teklifini yöneticilerine sunmuştu. Ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Bir yandan da bir nebze olsa acısını dindirmek için homurdanarak gofretini yiyord…
Daha Fazla »If they ask what is the most difficult word consisting of the easiest letters, the answer is undoubtedly "MOTHER". The name of not giving up is "mother". No matter what, she fights for her child… Because commitment is not to give up… "Mother" is the name of being able to put others before herself. She …
Daha Fazla »En kolay söylenen harflerden oluşan, en zor sözcük nedir diye sorsalar şüphesiz cevap “ANNE” dir. Vazgeçmemenin adıdır “anne”. Ne olursa olsun, çocuğu için mücadele eder… Çünkü bağlılık; vazgeçmemektir… Başkalarını kendinin önüne koyabilmenin adıdır “anne”. Kendinde olmadığında bile evladına verebilendir… Çünkü fedakarlık; kârınd…
Daha Fazla »En Çok Kimi? Hayatta ALLAH’tan çok kim sevilebilir ki? İnsanlar seni seviyorum derken neler neler yapıyorlar… Sevgi adı altında yapılan zorbalıkları… Yapılan kötü davranışların adına sevgi denildiğini... Seni severim ama benim dediklerimi yaparsan diyorlar... Oysa ALLAH çok affedici... Benden iyi değilsen seni severim diyorlar... O…
Daha Fazla »Somewhere between my beginning and my end... I've come, to go... There were many, who fell to this place with me... Some became happy when I came... And some cried when I left... I don't know. Is it me, the smile on your face? Am I the one who brings the whites to your eyes? …
Daha Fazla »There were three hours left until the meeting, and her heart was pounding as if shewas having trouble keeping it in place. She had worked day and night for three yearsto become a project manager in this department. "Now take advantage of the chanceI gave you, don't mess it …
Daha Fazla »Rengarenk, sıra sıra dizilmiş ürünlerin olduğu market raflarının önünde duruyordu Gonca. K asa önünde açılan poşet sesleri , k alabalığın gürültüsünün arasından sızıyor . B arkot cihazı dıt dıt diye ötüyordu. İyi bir deterjan seçmeye çalışıyordu. Lavanta koku lu olanın kapağını kapatıyor, gül kokulu olanı deniyordu. Mis …
Daha Fazla »
Sosyal Medya Hesapları