Takım Arkadaşı Olalım Mı?



-“Of ya. Yine kazanamadım” dedi Arda, bilgisayarın başında hiç başını kaldırmadan…“Hep yeniliyorum. Anlamadım ki neden?

-“Çünkü oyunun kurallarını bilmiyorsun” dedim gülümseyerek

-“Dayı, sen biliyor musun? Gerçekten biliyor musun? Biliyorsan bana da söylesene. Ne olur, ne olur” diye üstüme atlayınca;

-“Tamam, tamam dur. Anlatırım ama bir şartla!” 

-“Tamam, kabul” dedi yine hiç dinlemeden, anlamadan. “Yeter ki bu oyunda arkadaşlarımı geçeyim. Şu bölümü geçeyim”

-Peki, benim şartımı hiç sormayacak mısın?

-Hayır dayı, hayır. Gerek yok. Her şeye okeyim ben” deyince…

-“Peki, sözünü aldım” diyerek oyunun başını beraber geçtik.

Arda, “Göreceksiniz siz, yeneceğim sizi, mahvedeceğim sizi” diye diye giderek heyecanını arttırıyordu.

-“Bana bu oyunu anlatır mısın?” dediğimde, o da heyecanla 

-“Bak şimdi dayıcım… Bu oyunda herkes bir karakteri özelliklerine göre seçiyor ve onunla savaşıyor. İstersek takım olarak savaşıyoruz, istersek tek başına. Her bölümde de yeniden bir takımda kurabilirsin ya da tek başına devam edersin.

Bunlar karakterler… Bunlar onların özellikleri… Bunlar silahları… Bunlar güçleri...”diyerek tek tek anlattı her şeyi. “Hangisini seçelim, hangisi ile yeneriz dayıcım?”

-“Dur dur, hele bir anlayayım da ondan sonra. Ben senin gibi bunu saatlerce oynamadım ki. İlk defa böyle bir şey yapacağım. Ve sonunda senden bir şey isteyeceğim. Benim bildiğim tek şey bu, şu anda…

-“Başka bir şey öğrenmene gerek yok ki dayıcım. Ben sana tüm karakterleri anlattım, sen seçişte. Sonra da oyunu açar, savaşırız.

Bak, bak… Bunun silahı çok uzak mesafeyi tutturabiliyor. Bak, bununkinin mermisi fazla…Bak, bunun da el bombası var… Bak, bunun da görünmezlik özelliği var, çok iyi oluyor ya”diye bütün karakterleri tek tek anlattı. 

-“ Anladım. Peki, sen en çok hangisini seçiyorsun?

-Ben bu kırmızı olanı seçiyorum. Onun çok değişik bir dövüş stili var. Tabii iyi bir silahı da var. Ama benim için en önemlisi; silahı veya mermisi olmayınca da çok iyi dövüşmesi. Çünkü elinde bir şey kalmayınca da kendine ait yetenekleri var. Silahlar bitse de ölmemek için kendini koruyabiliyor.

-“Bak bu iyiymiş. Yani ‘İmkânları bitse de, kendine kalan imkânlarla bir şeyler yapabiliyor’ öyle mi? 

-Evet…

-Tamam anladım. Ben bunu seçiyorum. Başlayalım bakalım” dedikten on dakikasonra bölümü geçmiştik.

Arda artık heyecandan zıplıyordu…

-“Oleyy, oleyy. Geçtim, geçtim. Geçtik, geçtik. Dayıcım çok teşekkür ederim. Artık var ya,havam bin beş yüz oldu… Ama sen de hiç fena değilmişsin yani… Karakteri seçtin ve takır takır bitirdin bölümü. Sende de ne cevherler varmış. Yoksa sen de çocukken oynar mıydın? Sizin zamanınızda bilgisayarda nasıl oyunlar vardı?

-“ Yok be oğlum. Bizim zamanımızı çocuklarda bilgisayar veya telefon diye bir şey olmazdı ki… Evet, biz de oyun oynardık ama sanal âlemde değil…

-“Nasıl yani?”

-“Biz de level atlardık, biz de yarışırdık… Ama ekran başında değil.

Mesela kim yokuştan bisikletle daha iyi inecek diye…

Ya da topu kim daha fazla sektirecek diye…

Ya da maçta kim daha çok gol atacak, kim daha çok gol kurtaracak diye…

Ya da kim daha çabuk bakkala gidecek, kim Saniye Teyzenin evine uğrayıp ‘Bir şeye ihtiyacı var mı’ diye soracak diye…

-“Aman dayı… Bakkalmış, Saniye Teyzeymiş… Bunlar nedir ya? Savaş yok mu savaş? Bunlar çok sıkıcıymış…

-“Yoooo… Bakkala gitmek hiç de sıkıcı değildi. Çünkü en sevdiğim arkadaşlarımla koşmak, kahkahalar atmak ve sonunda Mehmet Amca’dan birer tane bisküviyi hak etmek çok keyifliydi. Ya da Saniye Teyze’ye ihtiyacını sormak… Onun alışverişini yaptıktan sonra bize hazırladığı güzel kek ve meyve suyunu içmek çok keyifliydi. Biz çok keyifliydik ve birbirimize de çok düşkündük. O yüzden hiç sıkılmazdık ki…

Çünkü birimizin suratı asık olsa diğerleri hemen onu eğlendirmeye çalışırdık. Çocuktuk ama birimizin derdi olunca onun abisi, ablası olur ve onu teselli ederdik. Onun yüzünü güldürene kadar vazgeçmezdik. Yani anlayacağın ‘Biz de Takımdık’ ama gerçek hayatta. Sizin gibi bilgisayarın başında kulaklıkta değil. Gerçekten takımdık…

-Anladım…

-“Yok anlamadın. Sen sadece anlamış gibi yaptın. Tıpkı oyun oynarken arkadaşlarınla ekranın içinde oynamış gibi yaptığınız gibi… Anlattıklarım sana sadece ‘mış gibi bir oyun’ gibi geliyor. Ama insan sadece ekran başında hayat geçirecekse neden eli, kolu, ayağı var? Neden onları kullanmak veya hareket ettirmek yerine sadece bir parmak hareketi ile saatlerine geçirip yaşar ki?

-“Ama dayı, çok keyifli…

-“Çok mu keyifli? Sen daha beş dakika önce sinirden kuduruyordun; ‘Niye yenemedin’ diye… Ve arkadaşlarına saydırıyordun… Şimdi level atladın diye çok keyiflisin. Eğer bunu yapamasaydık yine çok öfkeli ve arkadaşlarına saydıran biri olacaktı değil mi?

-Evet… Galiba…

-Şimdi bu kadar oyun muhabbeti yeter. Gelelim anlaşmamıza. Sen bu bölümü geçersem benim her istediğimi yapacaktın değil mi?

-“Evet” dedi ama bir anda jeton düştü “Acaba ne isteyecekti dayısı”

-Tamam söylüyorum. Bu bilgisayar bir ay boyunca kalkacak…

-Hayır… Olmaz… Kabul etmiyorum… Ama kandırdın beni Dayı…

-Daha bitmedi. Her sabah benimle gelip dükkânı açıp benim çırağım olacaksın.Ve her hafta yeni bir görev vereceğim sana. Onu başarırsan diğer göreve geçeceksin. Nasıl? Tıpkı senin oyunun gibi değil mi? Bu hafta bu levelı atla,haftaya diğer göreve geç… Olur mu?

Hem böylece hayattaki geçeceğin levelları da öğrenirsin bu şekilde… Anlaştık mı?

Bu arada ben seni kandırmadım. Sen bile isteye bir anlaşma yaptın…

Neyse, sabah yedide görüşmek üzere. Bence dinlen. Çünkü benimle olduğun sürece sadece parmaklar değil bütün vücudun hareket edecek. Hadi ‘İyi geceler’takım arkadaşım. Sabah yepyeni bir bölümde buluşuyoruz…

-Tamammm Dayı… Ama bir daha seninle bir anlaşma yaparken çok dikkatli olacağım çokkk… Hiç o andaki heyecanımla sana cevap vermeyeceğim. Bu bana ders oldu.

Aferin takım arkadaşım. İlk ders alındı…

Anda karar verirsen duygularına yenilirsin. 

Kararlarımızı hemen vermemek lazımmış, değil mi?

Yorum Gönder

13 Yorumlar

  1. “Anda karar verirsen duygularına yenilirsin. “ Kaleminize sağlık 🍃

    YanıtlaSil
  2. Bilinç verirken evlatlarımıza onları eğlendirebilmek ne güzel bir hassasiyet.

    YanıtlaSil
  3. Keşke bilseydik. Evlatlar geleceğimiz

    YanıtlaSil
  4. ne güzel bir dayı. hayatı çok güzel öğretiyor

    YanıtlaSil
  5. güzel bir anlatım elinize sağlık

    YanıtlaSil
  6. Severek okudum çok güzel bir hikaye ellerinize sağlık🤍

    YanıtlaSil
  7. Anne baba dayıya destek çıkıyorsa ne güzel. Bunu normal görenler var.😮‍💨😔

    YanıtlaSil
  8. Müthiş olmuş!

    YanıtlaSil
  9. Sürükleyici bir yazı olmuş. Devamını merak ettim..Kim bilir neler yaşadı, neleri deneyimledi? Heybesine ne mesajlar aldı:)

    YanıtlaSil
  10. Yazı içinde birçok mesaj var, ama anlamak isteyene🤣 Yeni nesil sadece bilgisayar başında düşünüyor, gerçek hayatta yoklar , iyi kötü tepkilerde bir ekrana karşı ,o enerjiyi akıtacak gerçek yer yok.O yüzden belkide bu insanlar arasında kutuplaşma birbirini anlamamak, çünkü artık herşey monolog yaşanıyor, etkileşim yok.Emeğinize saplık

    YanıtlaSil
  11. Yüreğinize, kaleminize sağlık. Ne de güzel ifade etmişsiniz dünü, bugünü...

    YanıtlaSil
  12. Çok keyif alarak okudum ellerinize sağlık 🤍

    YanıtlaSil
  13. Kalemine sağlık güzel anlatım olmuş

    YanıtlaSil