Kurallar, Yasalar....



Yüksek taştan duvarları, ikiye ayırmış demir kapıya yaklaşırken demir kilidin sürüklenme sesini duyuldu. Bahçeye girerken çiçek kokuları onları sardı. 

Taş duvarın ardındaki, saklı bahçedeki onlarca farklı çiçeğin renklerinin ahenginden nefesleri kesildi. 

İki kardeş, dedeleriyle beraber ilk defa ‘bitkibilim bahçesine’ gitmişlerdi. 

Torunlarının şaşkınlığını gülerek seyreden dede, ellerini onların, omuzuna koyarak; 

“Yalnız, hayattın her yerinde uyulması gereken kurallar olduğu gibi bu bahçede de kurallar var.” diyerek,  “Ağaçların arasında parıldayan şu çiçeği görüyor musunuz?” sordu.

 “İşte, o çiçeği ellemeniz yasak.” Diye ekledi.

Bu kuralın sebebini anlamamışlardı.

Ali,  dedesinin kuralını itirazsız kabul etmiş, Can ise çiçeklerin arasında koşmaya başlamıştı. Sepetini, evdekilere göstermek için çeşitli çiçeklerle doldurmuştu bile.

Ali evet demişti ama aklı dokunmaması söylenen çiçekteydi.

Arada Can’a ve dedesine baksa da bakışları tekrar tekrar çiçeğe çevriliyordu. 

Dedesi hiçbir açıklama yapmadan yasakladığından, bu yasağın arkasındaki sebebi anlamaya çalışıyordu. 

Çiçeği avuçlarının arasına alıp, kokusunu içine çektiğini hayal etti. 

Belki bütün çiçeklerden çok daha güzel kokuyordu…

Belki yaprakları kadifeden bile yumuşaktı…

Belki ona sahip olduğunda, istediği her şeye sahip olacaktı…

Hayalinde bile dokunup, koklaması onu mutlu etmeye yetmişti. Dedesine de, yasağa da iyice kızmıştı. 

Mutluluk olabilecek bir fırsatı kaçırıyormuş gibi hissediyordu. 

Bahçede çiçeğe bakıp kalmıştı. Sanki çiçek gerçekten avuçlarında ve kokluyor gibiydi… Adeta zaman ve mekân kavramını yitirmişti Ali.

Dedesinin başına dokunmasıyla kendisine geldi. 

Çiçeğin büyüsünden sıyrılıp gerçek dünyaya geri dönmüştü. Güneş çoktan batmış, akşam olmuştu. Saatlerdir avucunda zannettiği çiçeğin hayalinde kaybolmuştu. 

Dedesi, Can’a aydınlatma düğmesini işaret ederken, Ali’yi çiçeğin yanına götürdü. Ortalık aydınlanınca, hayalinde güzelliği ve kokusuyla ona zamanı unutturan çiçeği görünce hayal kırıklığıyla yere çöktü. 

Dedesi yanına çömelerek, “İşte hayatta zannettiklerimizle bir hayat kurabiliriz. Güzelliklerin peşinden gidebiliriz. Ve o zannettiklerimiz, bir hayal olduğundan kavuşamayız. Hep bir hüsranımız olur. Bir gün, benim seni uyandırdığımda ki gibi uyandığında, aslında gerçeğin hiç de zannedildiği gibi olmadığını anlarız.   

Hayattaki kurallar bizi mutsuz kılmak için değildir aslında. Aksine o kurallar, yasalar bizim her günümüzü daha değerli kılmak için var.  

O yasaların peşinde, yasaların nedenlerini anlamaya çalışırken, gizlenmiş bilgilere ulaştıkça mutlu oluruz. Yaşamımıza bir anlam gelir.  

Bir gün biteceğinden emin olunan bu hayatı, gereksiz düşüncelerle ve asılsız hayallerle harcamayın. Her güzelin cazibesine kapılmayın.

Çünkü o uyandırılma anında bütün o güzeller ve güzellikler kaybolacak…

Ve yanımızda sadece yapıp ettiklerimiz kalacak. 

O sebeple yasaları anlayıp, hayatına uygulayan kazanır. O zaman anlamımız olur. 

O zaman uyanışlarımız bir sonraki ana daha güçlü taşır bizi. Hayal kırıklıklarıyla kala kalmayız. 

Her anımızı anlayarak, irdeleyerek yaşarız.” Diyerek onlara sımsıkı sarıldı…

Bu deneyim transferi de, bu geziyi daha anlamlı hale getirmişti…

Hayallerimize, zanlarımıza göre değil de gerçeklere, yasalara göre hayatımızı yönetebilmek dileğiyle…

Yorum Gönder

11 Yorumlar

  1. Aminnn inşaALLAH.Kaleminize sağlık
    Kurallar yasalar belli olmasına rağmen insan haddini aşıyor birde olmamış olsaydı halimiz nice olurdu 🥹

    YanıtlaSil
  2. Her yerin bir kullanma klavuzunun olması ne kadar büyük bir şükür sebebi
    Elhamdülillah 🌸

    YanıtlaSil
  3. İnsan oyunu kuralına göre oynamış olsa aslında ne kadar konforlu tatmin edici bir yaşamı olucak
    Elleriinize sağlık 🍃

    YanıtlaSil
  4. Amin inşaALLAH yasalara uyumlu davranabilmek nasip olsun🙏

    YanıtlaSil
  5. Hayaller ve hayatlar :) zannettiği şeye ulaşamayınca kendini başarısız zannediyor insan. Olmayan bir kurguyu istediğini fark edemediği için. Güzel bur hatırlatma elinize sağlık.

    YanıtlaSil
  6. Nursena GECÜ29 Mart 2024 15:01

    Yasaları anlamak ve onlara uyumlu yaşamak duasıyla🤲🏻

    YanıtlaSil
  7. insan meraklı bir canlı. en çok da yasaklananı merak eder. Her şey ona verilmişken o neden yasaklı diye yakınlasır. Bütün bahçe, bütün ağaçlar, çiçekler ona verilmişken neden aklı yasaklanandadir. ilk oykü hiç degişmeyecek. insan hep.ilk oykunun açılımını yaşayacak...

    YanıtlaSil
  8. Amin amin amin inşaALLAH

    YanıtlaSil
  9. Yasaları anlayıp, hayatımızda uygulayabilenlerden olabilmek duasıyla 🤲🏼🍃

    YanıtlaSil
  10. "Cehalet de uyku gibidir. Seni uyandıran kişiye ilk tepkin kızgınlıktır."
    Kişilere takılmadan, gerçeği anlayıp kabul edip idrakle uyanabilmek nasip olsun herkese🤲

    YanıtlaSil