Ne Var ki Bunda?


“Right and wrong, good and bad, poc and pod…” diye devam eden uzun ve kafiyeli bir mottoyu söylüyordu Nazlı. Ne zamandır dilinde pelesenk olmuştu. Anlamını da bilmiyordu. Son zamanlarda trend olan bir eğitime gitmişti. Kerli ferli insanlar, tıp doktorları da geliyordu eğitime. “Büyük düşünmenin, hayal etmenin önemi gibi şeyler söyleniyordu. İstediğini bu mottoyu söyleyerek elde edeceği gibi şeyler öğretiliyordu. Kulağa çok hoş geliyordu.

“Hiçbir şey yapmayacaksın sadece bu sözcükleri söyleyeceksin.” diyordu eğitmen. Matematik öğretmeni olan bir katılımcı da öğrencilerine uygulattığını söylüyordu.  Artık matematik anlatmayıp, bu yöntemle soruları nasıl çözdürdüğünü ballandırarak anlatıyordu. 

Evrenden istemek!

“İstediğin ne ise resmini duvara asacaksın, devamlı bakacaksın. Araba, ev hatta havuzlu villa. Ne hayal edersen elde edeceksin.”

“Herkesin yaptığı normal olabilir ama doğru mu?” diye düşündü Nazlı. “Ne işim var burada?” diye geçirdi içinden. Ve aniden kalktı oradan. “Tüm zamanlarda bunlar var mıydı acaba?” diye düşünmeye devam etti. Hem de emek sarf etmeden bir şey elde edilebilir miydi?

Çokça ve bilmeden yaptığımız yanlışlar var. Çok mu anlam yükledik bu hayata; eşyalara, şeylere... Oysa bunlar geçici dünya hayatının nesneleriymiş. Perdenin püskülünün renginin tonu, halının deseninin renginin tonuyla uymadı diye dert etmişiz.

Ya da o çok istediğimiz arabanın modelinden bayide kalmamış. 3 ay bekleyecekmişiz onun için...

İstediğimiz okul olmayınca da aynı üzüntüyü duymadık mı? Hani hava atacaktık o bölümü kazanınca. Kaybedince kompleks olduğunu bilmiyorduk oysa o üzüntünün.

O gökdelenin tepesindeki işe alınmayınca da aynı üzüntüyü duyduk. Neriman ablanın kızı girmişti oysa o işe. Bizim neyimiz eksikti ki bizi almamışlardı, değil mi?

Liseyi kazanan kızımıza en son çıkan telefonu alamayınca da üzülmedik mi hep beraber? Ya da alınca bir böbürlenme hissetmedik mi? Hem bizim neyimiz eksikti ki Faruk abiden? O almıştı, hem de derslerini bile geçemeyen, yedinci sınıftaki oğluna.

Şeylere verdiğimiz önem arttıkça iç dünyamızdaki değerleri hep birlikte kaybettik. 

Güzelliğimiz için o bilmem ne marka, çok pahalı, içeriğini de asla anlayamadığımız selülit kremleri… Makyaj malzemeleri… Bunları alanlarımız gerçekten ihtiyacı olan yiyeceğe vereceği paradan eksiltmediler mi?

Evet evet...İnsan ya gerçeği ya sahteyi tercih eder. “Hayatta boşluk yoktur.” der Deneyimsel Öğreti.

Gerçekten uzaklaşınca; insan sahteye yaklaşır adım adım.

Hayatımızı değiştirip gerçeğe yakınlaştıracak bir kitabı, bir eğitimi tercih etmeyince, evrenden iste! “Oldu, oldu, oldu” mottolarına, eğitimlerine yönelmedi mi bazılarımız?

Ne çok beklentimiz vardı bu hayattan. Olmayınca da hayal kırıklığına uğradık. Sonra da kafamıza, göğsümüze vuruşlar yaparak; bilmem ne yönteminden medet ummadık mı? Bir de bunu çok güvendiğimiz Nezahat abla uyguluyordu. Aklı başında kadındı, niye olmasındı ki?

Geçici olanı kalıcı olana tercih edince, beklentimizi dış dünyaya yönlendirince, yaptığımız yanlışlarda ısrar ettik. "Herkes yapıyor. Ne var ki bunda?" demeye başladık.

Oysa düşünmedik, bir şeyin gerçekliği herkesin yapmasında değildi.  Tüm zamanlarda, tüm konularda, tüm mekanlarda, tüm insanlarda geçerli olmasıydı.

Düşünmek, soru sormak, gerçeğe açılan kapıdır. Umut var, doğru soruları sorarak gerçeğe ulaşabiliriz ve yaptığımız yanlışlardan dönebiliriz. 

Yorum Gönder

49 Yorumlar

  1. Emeklerimize sağlık🙏günümüzde herkesin” konsantre olun evrene mesaj yolla cevap gelsin” dediği bir ortamda güzel bir yazı. Bir kere bir şey olmaya görsün %99 olmasa da inanıyor… Bu kadar bedelsiz yaşam içinde gidiyoruz.

    YanıtlaSil
  2. Emek vermediğimiz bir şey bizim olmaz . Emek olmadan yemek olmaz

    YanıtlaSil
  3. Hayat bedel ve karşılığı üzerine kuruludur.
    Bunu bilmeyince insan, dış dünya beklentisine giriyor ve hem marifetsizleşiyor hem de istediği şeyi elde edemeyince mutsuz oluyor.

    YanıtlaSil
  4. Herkesin yaptığı şey normal olabilir. Ancak doğru mudur? Bir kişinin yaptığı anormal olabilir ama mesele sayı değil . mesele, gerçek mi sahte mi olduğudur. İnsanoğlu normali yapmaya meyilli. Annesi babası geçmişteki insanlar ne yapıyorsa onunla hayatını devam ettiriyor. Ya ataları yanlış yoldaysa? !... Yanlış yanlıştır herkes yapsa bile annem yapsa bile. Doğru doğrudur bir kişi yapmış olsa bile...

    YanıtlaSil
  5. Hiç bir şey yapmadan, sonuç beklemek... Ne güzel anlatılmış.. Teşekkürler

    YanıtlaSil
  6. Birşeyi herkes yapıyor diye doğru mudur

    YanıtlaSil
  7. Sıradan bedeller ödeyen birinin neden sıradışı bir hayatı olsun ki?...

    YanıtlaSil
  8. Hic bir sey yapmadan, bedavadan sahip oldugumuz ne elimizde kaldi ki bu zamana kadar..

    YanıtlaSil
  9. Babandan isterken de odasının duvarına as o zaman... Madem gerçekse... Arabanın camına beni yıka demekten daha mı mantıklı? Ne kadar da düşünmüyoruz...

    YanıtlaSil
  10. Maalesef "Kişisel Gelişim"in geldiği nokta bu

    YanıtlaSil
  11. Gerçekten uzaklaşınca insan sahte Rab'ler ediniyor kendine.. Evrenden gelsin yeter ki gelsin.. Bilselerdiki istekleri gelse bile bedel ödemeden temas dahi etmeyeceğini.. Yine mutsuz yine huzursuz.. Rabbini bulmadıkca insan mutlu olamıyor..

    YanıtlaSil
  12. Çok güzel bir yazı olmuş emeklerinize sağlık 🤗🌸

    YanıtlaSil
  13. İnsan düşünme yetisini kaybedince, aklı yerine duygular, istekler devreye girince başlıyor istemeye, evrenden istiyor, eşinden istiyor,ailesinden istiyor bu liste böyle uzayıp gidiyor...

    YanıtlaSil
  14. emeklerinize sağlık çok başarılı bir yaz olmuş.

    YanıtlaSil
  15. Daha bugün duydum… gerçekten de emek olmadan yemek olmaz

    YanıtlaSil
  16. bedelsiz sahip olduğumuz ne varsa aslında bizden almaya gelmişti... keşke anlayabilsek

    YanıtlaSil
  17. Hangi hakediş evrenden istemekle olmuş ki? Emeğinize sağlık 🤍

    YanıtlaSil
  18. Bilmedigi kelimelerle ne kadar oylandığını bir anlasa insan,neyi neden yaptığını da çözümler. Hayat çok açık ve anlaşılır ama biz anlamsız kelimelerle girift hale sokuyoruz. Ne acı.

    YanıtlaSil
  19. İnsan somut olana anlam yükledi halbuki soyut olan daha üstündü.. emeğinize sağlık.. insanı gerçekten düşünmeye iten bir yazı olmuş 🌿

    YanıtlaSil
  20. İnsan bir bilgi ile karşılaşınca hemen içselleştiriyor kıymetli olan ise elekten geçirmektir..

    YanıtlaSil
  21. Ne çok kandırıldık yıllarca büyük düşün, büyük iste… bizde de hata yok mu? Bizde hiç irdelemeden inandık. Anlık hayaller bir ana iyi geldi ama anlık işte geldi, geçti. Oysaki başarı, mutluluk istediğin şey için emek vermekmiş öğrendik bunu da çok şükür. Bu paylaşımda ne güzel ifade etmiş, ellerinize sağlık…

    YanıtlaSil
  22. "Bedel ve Beklenti" Deneyimsel Öğreti'nin benim ve birçok kişinin hayatını değiştiren konu.
    Eğitmenin gülümseyerek şöyle dediğini hatırlıyorum: Herkes der ki:"İste gelsin!"
    DTÖ der ki:"Çok beklersin!"
    İyi ki varsın Deneyimsel Öğreti 🤍

    YanıtlaSil
  23. Ne var ki bunda? diyerek yaklaştığımız sahtelikler ve uzaklaştığımız değerler.. düşünmeden bir hayatın sahteliklerle geçişi.. ✨👏🏻 emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  24. "Herkes yapıyor" ne kadar tehlikeli bir cumle

    YanıtlaSil
  25. Ne güzel bir noktaya değinilmiş... Eskiden bu tarz eğitimlere yıllarca gittim; bir arpa boyu yol alamadım.

    Neyse ki DTÖ’nün seminerlerinden sonra başka bir şeye zaman ve kaynak harcamama gerek kalmadı. kiKalitesini kıyaslayacak çok deneyimim oldu.

    YanıtlaSil
  26. Irdelemek kabul etmeden önce altını üstüne cevirip bakabilmek her yönden gercege uygunmu diye...

    YanıtlaSil
  27. Bir şeyi çoğunluğun yapıyor olması onun gerçek olduğunu ispatlamaz... Keşke bilseydik

    YanıtlaSil
  28. Neleri dert ettik şu hayatta… işin acı kısmı bunlarla oyalanmak yetmedi bir de bunları çözelim diye uğraşırken saçma yollara daldık bir de … neyse ki gerçekten arayana gerçekler nasip oluyormuş. Çok şükür 🌿

    YanıtlaSil
  29. Kaleminize sağlık 🌾

    YanıtlaSil
  30. Keşke insan anlayabilseydi bedelsiz gelen bir şeyin mutluluk getirmediğini. Ne kadar emek varsa o kadar teması olduğunu.

    YanıtlaSil
  31. Günümüzün hastalıkları sahte içerikler ve düşünce bedeli olmaması, oysa insanı diğer canlılardan ayıran şey düşünebilmesi. Çok güzel detaylandırılmış Allah razı olsun.

    YanıtlaSil
  32. Evet ne güzel bir paylaşım insanlar bir şey karşısına çıktığında tüm zamanlar da bu geçerli mi , bir şeyi elde etmek için hayal değil bedel ödenmesi gerçeğinden nasıl bu kadar uzaklaştı...

    YanıtlaSil
  33. Emek ödemediğin her şey ayağına dolanıyor. Bizi en yakınlarımızla vuruyor bu sistem. Ve çok düzenli. Eğer sahte de bir düzen varsa onun arkasında planlar vardır. Mottolarımız ahh bizi isteklerimizle zayıflattılar. Teşekkürler emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  34. Çok güzel anlatmışsınız
    Çok basit konularda ne kadar yanıldığınızı ve nelere değer verip neleri kaybettiğimizin aslında farkında değiliz… bize sunulan hiç bir şey aslında boşuna olmadığını geçde olsa öğreniyoruz… olumlu yada olumsuz.

    YanıtlaSil
  35. Hakikaten insana, kendi çalışmasından başkası yoktur. Necm 39. Ne güzel anlatılmış emeklerinize sağlık🤍

    YanıtlaSil
  36. Nefesi doğru alıp verince problemler çözülmez; problemler çözülürse nefes alış verişi düzelir 😊

    YanıtlaSil
  37. Doğru gelen normallerimiz, ya yanlışsa… Çok güzel bir yazıydı, emeğe sağlık 🌿

    YanıtlaSil
  38. Üzerine düşünülmesi gereken anlamlı bir yazı... hayatımıza da bir bir gerçeği alabilmek dileğiyle...

    YanıtlaSil
  39. İrdelemek düşünerek kabul veya red etmek kıymetli...

    YanıtlaSil
  40. Emeğinize sağlık 🌷

    YanıtlaSil
  41. Ne kadar hayatın içinden, ne kadar da gerçek..

    YanıtlaSil
  42. İnsan bedel ödemeden, istediğine ulaşamaz, ulaşırsa da almaya gelmiştir...

    YanıtlaSil
  43. İnsanın en büyük hayali sanırım emek vermeden sahip olmak ve sahip olduğu şeyin arzu ettiği kadar kendisine yarayacagini sanmak...
    Emeklerinize sağlık, keyifli ve faydalı bir yazı 🌺

    YanıtlaSil
  44. Doğruyu algılamak test etmek... Dülündürücü bir yazı

    YanıtlaSil
  45. “Gerçekten uzaklaşınca; insan sahteye yaklaşır adım adım.” sadece şu bilgiyi bile kabullense insan… gerçek ve sahteyi kavrasa… onun bilinciyle yaşayabilse… çok farklı olurdu belki o zaman her şey…

    YanıtlaSil
  46. Anlattığınız o durumlarda o kadar çok oyalanmışız ki, yolumuz kaybolmuş, bulduğumuz yerden çıkamıyoruz. Bir an önce yolumuzu bulabilmek dileğiyle

    YanıtlaSil
  47. Geçici olanı kalıcı olana tercih edince, beklentimizi dış dünyaya yönlendirince, yaptığımız yanlışlarda ısrar ettik. "Ne güzel anlatılmış. Ne büyük.aldaniş. Ne büyük ziyan . Emeklrinize sağlık

    YanıtlaSil
  48. Biz kimden isteyeceğimizi unuttuk, gerçek adresi şaşırdık maalesef …. Doğru ilimle gerçek sonuç ne güzel bir yol

    YanıtlaSil
  49. Bu akşamın konusu ,şimdi okuyunca daha iyi algıladım, sindirdim yazıyı.hayat gerçekle başlar ...

    YanıtlaSil