Samimiyet...



Leyla o sabah erken uyanmıştı. Erken uyanmayı çok da sevmezdi aslında. Önemli bir görüşmesi vardı yarın. Gece heyecanına yenik düşüp uyuyamamıştı. Uzun zamandır uzaktan takip ettiği, içten içe aşık olduğu kişiyle görüşecekti. Heyecanını bastırmaya çalışsa da engel olamıyordu.

Özenle saçını yapmaya çalıştı ve her seferinde beğenmeyip bozdu. Geç kalacağını fark edince, içine çok sinmese de son yaptığı modele razı oldu. Ardından çok sevdiği kırmızı elbisesini giydi. Aynaya son kez bakıp, tam çıkacakken kedisi ayağına dolanmaya başladı. 

Heyecandan mamasını vermeyi unuttuğunu fark etti kedisinin. Yalnızlığının şifası olan kedisine duygularını ifade ediyordu: “Biliyor musun Pamuk, beklenen gün geldi. Sanki kalbim yerinden çıkacak gibi, hissediyorum.” 

Pamuk, ailesini kaybettiğinden beri yoldaş olmuştu Leyla’ya…

Pamuk’u son bir kez okşayıp evden ayrıldı…

Buluşacakları kafeye geldiğinde, bir an durdu. Derin bir nefes alıp, içeriye girdi. Kalp çarpıntısı dışarıdan duyulacak diye korktu bir an. Etrafa bakınmaya başladı. Camın kenarında telefonu ile oyalanan Oğuz’u gördü. Yanına doğru yöneldi. 

Masaya yaklaşmasına rağmen, Oğuz onu fark etmemişti. Sevimli bir ifadeyle “merhaba” dedi. Oğuz birden korkmuşçasına kafasını kaldırdı, şaşkın bir ifadeyle “Aa, hoş geldin” dedi. 

Leyla hayallerindeki gibi bir karşılama bulamamıştı. Elini uzatıp tokalaştıktan sonra, yavaşça sandalyeye oturdu. Sohbet etmeye başladılar ve sohbet ilerledikçe Leyla’nın hayal kırıklığı biraz daha artıyordu. Oğuz’un tutarsız cümleleri ve abartılı konuşmalarını dinlerken, bir de sahte tebessümünü görünce “sandığım gibi biri değilmiş, ne kadar da samimiyetsiz” diye geçirdi içinden…

Leyla, hayatının çoğunu yalnız yaşamıştı ve hayatında bir şeyler eksik gibi hissediyordu. İnsanların gözlerinde hep bir samimiyet arayışı olmuştu. Ve zihninde oluşturduğu Oğuz da çok samimi biriydi. Ama karşılaştığı gerçek Oğuz, bambaşkaydı…

Peki neydi samimiyet? 

İçten bir sarılma mı? Sıcak bir tebessüm mü? Süslü ifadeler mi? İnsanın gözlerinin içi gülmesi ne demekti? Acaba samimi sandıklarımız aslında ne kadar samimiydi?

Oğuz karşısında konuşurken zihninde bunlar dönüyordu Leyla’nın… Samimiyet arıyorum ama kendim ne kadar samimiyim? 

Leyla aradığını önce kendisinde bulmalıydı. “Ben samimi olmadan, etrafımda nasıl samimi insanlar toplayabilirim ki?.. “

Aslında samimiyeti hepimiz karşı taraftan bekleriz, dönüp kendimize bakamayız, acaba biz ne kadar samimiyiz?...

Samimiyet... 
Bir çoğumuzun her yerde aradığı ama ne kendimizde, ne de karşımızda tam olarak bulamadığımız bir gerçeklik…

Leyla, Oğuz ile kısa bir süre kaldıktan sonra, oradan ayrılmıştı. Anladı ki insan zihni yanılıyor. Onca zamandır beklediği buluşma, hayal kırıklığı ile sonuçlanmıştı. Ama içinde de bir huzur vardı; ya o samimiyetsizliği hiç göremeseydi… Anlayamasaydı… 

Şükürler olsun fark ettirene, diyerek, evin yolunu tuttu….

Yorum Gönder

13 Yorumlar

  1. Faydalı, düşündüren bir paylaşım olmuş.Emeği geçenlere teşekkürler.

    YanıtlaSil
  2. Şükürler olsun fark ettirene...🦋

    YanıtlaSil
  3. Aradığını önce kendinde bul... Elinize sağlık insana ufak ama çarpıcı bir hatırlatma yapıyor yazınız 👏🏻👏🏻

    YanıtlaSil
  4. Emeğinize sağlık, samimiyet karşımızdan beklediğimiz ama belki de kendimizin olamadığımız bir durum. Nasıl samimi olunur? Davranışlarımız ve sözlerimizin aynı şeyi anlatması mümkün mü? En çok kime samimi olmalıyız? En çok kime samimiyetsiz oluruz? Bu soruları sormamı sağladı bu yazı... Teşekkürler

    YanıtlaSil
  5. Samimiyet eve hep başkasında aradığımız ama kendinizde unuttuğumuz...çok etkilendim

    YanıtlaSil
  6. Kaleminize sağlık 💐

    YanıtlaSil
  7. Samimiyet niyetin ile davranışının tutarlı olması anlamına geliyor. İHlas demektir. Eğer bir insanın içinde samimiyet yoksa gerçeğe hiçbir kapıdan giremez. Zaman gerçekten yanadır gerçek gerçekleşir.

    YanıtlaSil
  8. Samimiyet.. Ne kadar basitçe kullandığımız bir kelime ama hayatımızın merkesine almamız gereken ve bir kelimeden çok daha fazlası.. etrafta samimiyet aramak değil ben ne kadar samimiyim? Demek değil mi samimiyet.. çünkü insan kendi ekosistemini oluşturuyor etrafındada. Ben nasılsam bana da öylesi geliyor.. samimi olabilmek dileğiyle..

    YanıtlaSil
  9. Samimi olabilmek dileğiyle, kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  10. "HasbünALLAH"ü Ve Ni'mel Vekil"
    vekili ALLAH olan başka ne ister...

    😊 Sabah sabah büyük bir keyifle okudum...
    Çünkü; 6-7 yıl önce hemde İlim sahibi olanların bana samimiyetsiz diyip benim yüzüme söyleyemeyip benim dışında, arkamdan herkese söyleyenlerin okuması gereken bir yazıyı RAB okumayı bugün bana nasip eyledi.
    İnşaALLAH en kısa zamanda onlarada nasip eyler...

    Hemde kaç gündür bu soruyu RAB'e sorarken ✍🏼
    RABbim gerçekten samimiyetsiz ben miydim yoksa onlar mıydı?
    İğneyi kendine çuvaldızı başkasına batır misali 🤔

    İyi ki ALLAH var...
    Varlığına HAMD olsun...

    "Akletmez misiniz" ve
    "Ne kadar DÜŞÜNÜRSÜNÜZ"

    YanıtlaSil
  11. Ne ğüzel ifade etmiş samimi olmak ve samimi insanı anlayabilmek büyük feraset.

    YanıtlaSil
  12. Çiğdem Güven14 Ocak 2024 11:02

    Beklemek...

    Nedir beklenti? Beklemek mi, yoksa olmasını istemek mi? Neyi bekliyorum, niye bekliyorum, kimden bekliyorum? Asıl sorulması gereken soru, neden kuldan bekliyorum?...

    Söyleyeceklerim bu kadar...

    YanıtlaSil