Normalleştiremediklerimizden Misiniz?


Esra ile Ali yakında evleneceklerdi ve eşya bakmak için geziyorlardı. Üçlü , ikili, iki tane de tekli koltuktan oluşuyordu salon takımları. Salonda oturmayacaklarsa neden almaları gerektiğini bir türlü anlayamamışlardı. İkisinin annesi de bunun bir gereklilik olduğunu anlatmaya çalışıp durmuşlardı günlerdir. Sadece salon takımı mı? Kullanamayacakları bir sürü eşya vardı listelerinde…

Tabi diğer yandan düğün masrafları da çiftin belini bükmüştü. Düğün salonu, kuaför, fotoğraf çekimi, takılar,... derken bir sürü masraf. Kına gecesini unutmamalılardı tabi. 3 farklı elbise giyecekti Esra. Çünkü artık normali buydu bu işin. Bir de düğün dansı yapacaklardı. Bunun için de dans hocası bulup koreografi çalışmaları gerekiyordu. E artık her düğünde yapılıyordu.

Zamanla değişen çoğu şey gibi düğünler de, evler de, ilişkiler de, çocuk yetiştirmeler de değişmişti...

Aynı tasarım fincan takımları evleri süslüyordu. Ah o sunum videoları yok muydu... Artık “Yapmayanı dövüyorlar.” diyecek boyuta getirdiler neredeyse...

Aynı marka telefon ve aksesuarları, gündelik konuşmalar, izlenen programlar, giyilen kıyafetler, güzellik ve güç kavramlarının anlamının değiştirilmesi ile kadın ve erkeklerin birbirine benzemesi... Annelik ve babalık kavramının çocuğa sunulan sponsorluk zannedilmesi... Aynı tip beslenme şekline yönelten ve marketlerde ‘’Bunu alırsan mutlu olursun ’’ dercesine satılan yiyecekler.... Evlerin en büyük odasının müze olarak kullanılmasını direten aileler...

Ve artık kimsenin bunlara şaşırmaması...


Çünkü artık çok Normal...


İnsan çoğunluğun yaptığı bir şeye şaşırmıyorsa aşağı yukarı kendi yaşantısı da o normale göre oluyor. Çoğu yapınca bir şeyi, o normal oluyor.

Neden bir erkek karısına daha az çiçek aldığında daha az sevmiş,

Neden bir kadın ailesiyle ilgili daha az video paylaştığında daha mutsuz,

Neden yaşıtlarıyla yarıştırılan öğrenci en yüksek puanı alamadığında başarısız,

Neden bir evlat anne babasının sürdürdüğü yanlışlara “yanlış” dediğinde ya da o yanlışı devam ettirmediğinde asi,

Neden bir çalışan iş yerinde arkadaşına yardım ettiğinde enayi olsun ki?


Çünkü artık çok Normal...

 
Toplu taşımada ihtiyacı olana yer vermek,

Arkadaşlarla buluşunca sohbet etmek yerine zamanı fotoğraf çekerek geçirmek,

Gündüz kuşağı programlarda izlediğimiz absürt şeylere şaşırmamak ve izlemeye devam etmek,

İnsanın hayatının toplamını kazanca dönüştürecek şeyler yerine anlık çıkarlara yönelmek …

Çoğu insan tarafından daha çok tercih ediliyor.


Çünkü artık çok Normal.


Peki, ya diğerleri?

Çoğunluğa uyamamış veya uymamayı tercih etmiş : “Anormal” olanlar,

Kenarda köşede sıkışıp kalanlar,

Kalabalıkta kendini tek hisseden insanlar...

Yediğinde içtiğinde sağlıklı olana dikkat etmeye çalışanlar,

İyi bir kadın, iyi bir erkek, iyi bir eş, iyi bir çalışan, iyi bir evlat olmanın derdinde olanlar...

Onlar ne yapsın bu hayat şartlarında?


Hayat bir yol...

Ve bu yol nereye gider böyle?

Tam da şu an ...

Sen bu yolun neresindesin?

Ve ne yapmak niyetindesin?

Hayat...

Uzun sandığımız kısa bir yolculukmuş,

Sadece sınandığımız...

Peki, senin sınavın hangisiydi?

Vazgeçtiklerin nelerdi?

Ya da vazgeçemediklerin?

İyi bir yaşamdan mahrum kaldığın sebeplerin...


Çoğu insanın normal diye aynı şeyi yaptığı yerde,

Sen neleri değiştirdin kendinde?

Neleri fark ettin?

Neleri görmezden geldin?


Gerçek ve sahtenin, doğru ve yanlışın ; normal ve anormalle yer değiştirdiği bir yerde,

Seçimlerin neye göreydi?

Bu kadar soru ne içindi?



Geç olmadan, geç kalmadan, ertelemeden...

Hazır mısın cevapları duymaya?

Ama “Soru varsa cevap var.”

İşte o zaman anlatacaklarım var....

Yorum Gönder

12 Yorumlar

  1. Nursena GECÜ26 Ocak 2024 06:31

    Belkide bir çoğumuzun o cevapları duymaya cesareti bile yok!
    Anlatımınıza sağlık🤦🏻‍♀️

    YanıtlaSil
  2. Z. Neva 🪻26 Ocak 2024 07:21

    Çünkü artık çoğu şey çok Normal! Malesef...

    YanıtlaSil
  3. Ellerinize sağlık

    YanıtlaSil
  4. Hayata artık o zamanın normaline anormaline göre tepki verildiği için ne gerçek ilişkiler nede kültürlerimiz kalmadı maalesef.

    YanıtlaSil
  5. İnsan gerçeğe yaklaştıkça normale ve anormale göre değil; doğruya ve yanlışa göre tepki verir. Sahteye yaklaştıkça da normale ve anormale göre tepki verir. Şu anda sahte normal oldu. Gerçek anormal oldu. Körler ülkesinde görenler özürlü oldu.

    YanıtlaSil
  6. Normal olmak için bu kadar uğraşırken anormal olmak… Tam da insana yaraşır bir sınav…

    YanıtlaSil
  7. Anormalgillerden olmak dileğiyle..🙃
    Nokta atışı tespitler ve yüzleşmeye korkulan gerçekler için kaleminize sağlık 🌸

    YanıtlaSil
  8. Çoğunluğa uyup yaptığımız yanlışlar... Ne kadar da güzel anlatılmış..

    YanıtlaSil
  9. Şu zamanda yaşanan normal ve anormal çok güzel anlatılmış. Kaleminize, yüreğinize sağlık…

    YanıtlaSil
  10. Anormalin normalleşmesindeki etkenlerden biri beğenilme isteği, diğeri benimkisi en güzeli olsun. Tabii bir şey daha var. ‘Elalem ne der.’ Yazık bize şu kısa ömrü ne kadar önemsiz şeyler için heba ediyoruz meğer.

    YanıtlaSil
  11. Çok iyi anlatılmış bu "anormal" dönem. Kaleminize kuvvet :)

    YanıtlaSil
  12. aslında sadeleşebildiğimiz kadar kendimize yaklaşırız...

    YanıtlaSil