Lale çok erken çıkıp yine geç gelmişti. Bahçeye dökülen sararmış yapraklara baktı. Uzun zamandır temizlemediğini fark etti. Ancak, bu hışırdayan yaprakların üzerinde yürümekten de çok hoşlanıyordu. Adım adım eve doğru yürümeye devam etti.
İçeriye girdi ve selam verdi. Babasını, her zamanki gibi, koltuğunda gazetesini okurken buldu. Erol Bey, başını kaldırmadan selamı aldı.
Erol Bey, Lale ile uzun zamandır konuşmuyordu. Ona sözünü geçiremediğini ve otoritesinin zayıfladığını, kızı her geç gelişinde içten içe hissederdi.
Erol Bey, sitemkâr bir sesle “daha ne kadar böyle devam edeceksin” dedi. Lale yanlış bir şey yaptığını düşünmediği için “bunun ne gibi bir kötülüğü var ki” diye cevap verdi.
Lale için çalışmak, üretmek hizmet etmek kutsaldı çünkü. Neresi kötü olabilirdi ki! Halbuki saatlerin hatta ömrün hızlı geçtiğini unutuyordu. Ailesini ve sevdiklerini ihmal ettiğinin farkında bile değildi. Bu yüzden babasının sitemini hiç anlayamadı.
Lale, dominant bir babanın gölgesinde, zayıf bir karakter olarak büyümüştü. İlkokul ve ortaokul yılları böyle geçmişti. Ta ki iş hayatına atılana kadar… Bir şeyleri başarmanın verdiği güven vardı üzerinde. Taşıdığı güveni başarısından aldığını düşünüyordu.
Babasının istediği bu değil miydi?
Her fırsatta hayata karşı güçsüz oluşunu mırıldanıp yetmezmiş gibi hareketleriyle belli etmiyor muydu?
Kızının güçsüz olduğunu bile bile ona bütün iş yükünü bırakıp çekilmemiş miydi köşesine?
“İster batır istersen büyüt, karar senin” dememiş miydi?
Böyle demişti ama Lale de biliyordu, işler kötüye gittiğinde karşısında babasını bulacağını…
İşte tam da bu yüzden çalışmalıydı Lale. Erol Bey tarafından kabul görmesi ve sürekli eleştiriye maruz kalmamak için, kendini ispatlamalıydı. Ama durum sanılanın ötesine gitmeye başlamıştı.
Lale’nin göremediği kısım buydu. Çalışmayı abartmıştı. Başarmak ve arkasından gelen güç hoşuna gitmişti.
Herkese her şeye var gücüyle yetişmeye çalışıyordu Lale ama buna rağmen hep eksik kalıyordu.
Babasına, iyi geceler, deyip lavaboya yöneldi. Elini yüzünü yıkayıp derin bir iç çekti. Odasına çekilip düşünmeye başladı. Belki de haklıydı babası…
Babasının sitemkâr uyarısını dikkate almalıydı. Yaşamı boyunca yardım etmeyi severdi Lale. Çevresinin ve arkadaşlarının hem ruhsal hem bedensel yanlarında olmaya çalışırdı. Değer yargıları olan biriydi ama iş yoğunluğu arttıkça bunları da önemsemez hale gelmişti. Belki bu uyarı bunların sonucuydu.
Odasında uzun uzun düşündü, şehir manzarasına bakarak…
“Evet… Nereye kadar böyle devam edeceğim?” dedi.
Babasının yorulduğunu düşünüp, iş yükünü almaya çalışırken, çok şey kaçırıyordu. Anneannesi düştüğünde yanında olamamıştı. Çok yaşlıydı, belki sayılı günleri vardı. Neredeyse iki haftadır aramadığını farketti… Ve yeğeninin, ilk göz ağrısının mezuniyetine gidemediğini…
Ve daha pek çok olay hatırladı. Hepsi gözünün önünden geçti.
Ve hatırasına ekleyemediği önemli anıları kaçırdığını fark etti.
Faydalı olarak gördüğü, iyi niyetle başladığı her işi aşırılaştırdığı için, hayatında sıkıntı olmaya başlamıştı.
Camdan seyrettiği sararmış yapraklardan gözünü çekti ve babasının yanına yaklaştı: “Düşündüm de, sanırım haklısın baba… Hatırlattığın için teşekkür ederim…”
Ve babasının şaşkın bakışları arasında odasına döndü.
Yeni güne yeni kararlar almak ve aşırılıklarını düzeltmek için niyet edip huzurla uykuya daldı…
10 Yorumlar
Muhteşem! Farkına varamadığımız aşırılıklarımız çok güzel anlatılmış. Emeğinize sağlık🌺
YanıtlaSilEmeğinize, yüreğinize, kaleminize, sağlık. Hayatta neyi aşırılaştırmışsak oradan gol yiyoruz zaten. Mükemmel olmaya çalıştıkça aslında olamıyoruz. Bir yerde çok fazla isek başka yerde çok eksiğiz.. Farkındalığımızın artması dileğiyle..
YanıtlaSilTeşekkürler
Hepimizin farkında olmadan yaptığı, iyi niyetle yaptığımız aşırılıkların sonrasında karşılaştığımız ..Çok güzel yazmışsınız 🌸
YanıtlaSilYazabın ellerine sağlık ne kadar sanimi bir yazı olmuş! 🌺
YanıtlaSilALLAH daima sirat-ı müstakimde olanlardan eylesin bizleri …
YanıtlaSilİnsan hayatının her döneminde durup "ben nereye gidiyorum" diyebilmeli. Biraz olsun olaylara yaşantısına dışarıdan bakıp yorumlamalı ya da hayatına dışarıdan bakabilenlerin yorumlarını tavırlarını dikkate alabilmeli. Sadece olayları değil öncesini ve yönünü görebilmeli
YanıtlaSilElinize sağlık. Umarım okuyan herkes için bir farkındalık oluşturur ve bir noktada taşı yerinden oynatmalarına vesile olur.
YanıtlaSilDengeyi her anda kurabilmek ne kadar önemli
YanıtlaSilBedelleri yayarak ilerlemek önemli. Hırs değil azimle ilerleyenlerden olalım inşallah. Yazıda emeği geçenlere teşekkurler.
YanıtlaSilHer daim farkındalıklarımız artırabilelim inşALLAH 🍃
YanıtlaSil