Ne o;
hazırlıklar başlamış… Cenazede halay mı çekeceğiz(?)
Selam
bile vermeden, bu nasıl bir giriş anne, diyen şaşkın bakışlarını görür gibiyim.
Selam üzerine olsun yavrum…
Gönderdiğin
fotoğrafın arka planı dikkatimi çekti de… Şehir son derece ışıltılı, renkli,
çamlı, kukuletalı… Tuhaf!
Bir
yerde vahşet yaşanırken, bir değil binlerce cenaze kalkarken… Düğüne ama
cenazeye de hürmeti büyük bir milletin çocuklarıyken… Biz nasıl bu hale
getirildik?
“Aklın
ve bilimin ışığında…” Tamam çok süslü, çok etkileyici bir slogan da… Tutarlı
değil… Hangi akıl, o kadar şişko birinin bacadan sığacağına inandı. Yani, noel
babişko genç ve fit olsaydı da saçmaydı da…
Çocukluğumu
düşünüyorum. Yatağa yatmışım, uyuyacağım, yorulmuşum sokakta oynamaktan zaten…
O da ne? Bacadan inmeye çalışan şişman, kırmızı, yaşlı ve eli torbalı biri…
Yani, bacadan hırsız girer diye bilirdik de bu ne? Ne büyük travma…
Senin
odanda gece vakti böyle bir şey gördüğümü düşünüyorum…. Bir anne, çocuğunun
tehlikede olduğunu hissettiğinde, bambaşka bir varlığa dönüşür… Yani, sanırım o
yıl itibari ile geyik arabası semada boş ve üzgün dolaşırdı. Zannediyorum biraz
incinirdi.
Neden
dokuz tane geyik var mesela? Ağırlığa oranla mı; her on kilodan sonra, on
kiloya bir geyik gibi mesela(!) At arabası ilkel diye mi geyik arabası seçildi?
Nasıl bir fark var? Geyikler daha mı modern? Yoksa yer çekimine karşı bir
yaradılışları var da bize mi öğretmediler? O zaman, “entelektüel” coğrafyalar
hesap versin…
Coğrafya
demişken… Bir de memleket dizayn etmişler noel babişkoya… Antalya’lıymış…
Ağzının tadını biliyor doğrusu… Güzel memleket… Ne mübarek insan ki her millet
bir doğum yeri tahsis etmiş kendisine…
İnsanoğlu,
yeter ki istesin… Yeter ki kendi çıkarı söz konusu olsun… Geyiği uçurur, dedeyi
bacadan sokar… Ha, bu arada neden baba(?) Bence dede… Sakallar o derece
beyazlayacak yaşa gelmiş, ama yirmi dört saat ayakta… O kadar ağır bir torba
taşıyor ama hiç beli ağrımıyor… Hep dimdik ve tebessümlü… Hiç akıllıca değil…
Akıllıca değil ama çok kurnazca…
Bu geyik
arabası Filistin’e uğrayacak mı mesela? Öyle ya; her yere gidiyor. Filistin’i
de es geçmez herhalde… Üzgünüz, girecek bir baca kalmadı oralarda… Çocuklar da
yok artık… Olanlar da… İşte onlar var ya… Büyük kahramanlar… Onları simli
kukuletalarla kandıramazsın. Hangi hediye onların aklını başından alabilir ki…
Onlar, Kudüs’e gönül vermiş çocuklar… Onların 5 yaşı, bombalar yağarken secdeye
gidebilenler… Onlar, attığı taş, ürküttüğü ırkçıya değen yürekler.
Yavrucuğum,
İnsanların
kırmızı çizgileri oluyor ya hani…. Bazılarının siyasi partisi, bazılarının
futbol takımı, bazılarının atası vs. Bizim kırmızı çizgimiz de bu! Gerçeği
kırmızı çizgi edindik… Çünkü gerçekse, sen kim olursan ol; dinin, dilin, ırkın…
Gerçek, gerçekleşir…
Çamlarla,
babalarla kafamızı karıştırdılar. Birilerinin ticari faaliyetini kabul etmedik
diye, ötelendik. E, hani herkes özgürdü… Piyasanın özgürlük anlayışı, o
piyasayı oluşturanların çıkarları ile sınırlıdır.
Olay
nasıl döndü dolaştı dine, İsa’ya geldi(?) Neden? Konumuz sizin çok para
kazanmanızdı? Biz İsa’yı severiz oysa ki… Biz Musa’yı severiz… Biz tüm
kitapları kabul ederiz… El yazması kitaplarda seçiciyiz, hepsi bu…
Sizin yalanlarınızı yutmuyoruz; müsadenizle(!)
Ama…
Ne acı
ki… çoğumuz, o yalanın kendisi olmuş…. Kafasında kukuleta ile plastik çam
ağaçlarının gölgesinde esir düşmüş…
Bize
düşen, gerçeği hatırlatmak… Ve birileri cenazede halay çekerken, “en azından
sessiz olmalı değil miydiniz” diyebilmek….
ALLAH
seni, korusun yavrum…. Bu dönemde genç olmak, büyük cesaret gerektiriyor.
Hoşça kal…
13 Yorumlar
Yalanın kendisi olmuşuz..
YanıtlaSilİnsanlık ile hazlar arasında bu kadar kalır mı insan. Doğruya gerçeğe sahip olmak bu kadar belirgin iken şartlar bu kadar zor olmamalı değil miydi
YanıtlaSil“Yutmuyoruz müsadenizle “ … kaleminize sağlık
YanıtlaSilGerçeğin paydasında, gerçekçi bir duruş ile, yönünü ve rengini belli edebilenlerden kalabilmek duasıyla🍃
YanıtlaSil👏🏻👏🏻
YanıtlaSilZor bir zamanda yaşıyoruz ve gençlerimizi bu zamanda avucumuzda ateş tutar gibi zor şartlarda yetiştirmeye çalışıyoruz...ve ne yazık ki dışarıda o kadar bilinçsiz insanlar var ki ...bizim de sürekli dilimizde duamız şu;Allahim her daim bilincimizi açık tutmayı bize nasip et. Evlatlarımızın da bilincini açık eyle ki hayatta en iyi seçimleri yapabilsinler🌸
YanıtlaSilBu dönemde genç olmak büyük cesaret gerektiriyor...
YanıtlaSilNe güzel bir bitiş oldu...
İnşallah cesareti olan gençlerden olabiliriz.
Kahraman yürekli yavru cennet kuşları
YanıtlaSilSelam üzerinize olsun.
Bizlere de basiret versin Rabbim
"el yazması kitaplarda seçiciyiz" sonuna kadar da seçici kalacağız. Nesilleri de böyle yetiştireceğiz, hakkın kelamını kitap olarak benimser, kutsal sayarız. Ona uzanan kirli ellerin tuzaklarını illaki bozarız
YanıtlaSilKaleminize sağlık... Güzel bir vakitte güzel bir yazı...
YanıtlaSilDoğru yerde cesaretli gençler, evlatlar yetiştirebilmek! Kaleminize sağlık🌺
YanıtlaSilÇok güzel , çok ... Gerçeği kırmızı çizgi kabul etmek .. hak tan yana olabilmek çok güzel ve çok kıymetli . Oradaki küçükler kocaman yüreklere sahipler ya bizler ... Bizlere de aynı bilinci nasip et Allahım . Kaleminize sağlık 🫂🌸
YanıtlaSilGerçeği kırmızı çizgi edinmişiz
YanıtlaSil