MUTLULUĞUN SIRRI
Sabah odaya giren
güneş ışıkları, gecenin karanlığını aydınlatmaya başlamıştı. Çok vakit geçmeden
Elif’in alarmı çalmaya başladı. Her zamanki gibi aynı saatte işe gitmek için
hazırlandı.
İşe vardığında onu bekleyen dosya yığınıyla göz göze geldi. Bugün işlerini erkenden bitirip, patronundan izin almayı umuyordu. Çünkü kızı Zeynep’in 18. yaş doğum günü yaklaşıyordu. Ona hediye almak için zamana ihtiyacı vardı ama tam olarak ona ne alacağını bir türlü bilemiyordu.
Önceki doğum günlerinde
aldığı hediyeleri düşündü bir an. Aslında ihtiyacı olan hemen her şeyi almıştı
kızına. Bunlara rağmen kızı Zeynep’i mutlu etmek maksimum birkaç saatti. Önceki
doğum günü aklına geldi; son model çıkan o telefonu almıştı. Kızı hediyeyi
açınca o kadar mutlu olmuştu ki, “Teşekkür ederim anneciğim, beni çok mutlu ettin”
diye söylemişti. Elif bunları duyunca “Tamam, İşte bu sefer oldu doğru hediyeyi
buldum.” diye sevinmişti.
Mutluluk çokta
uzun sürmedi; telefonun koltuğun üstünden yere doğru fırlattığını gördü. O an
kalbi kırıldı. Elif sırf kızı mutlu olsun diye, son bir aydır mesaiye
kalıyordu. Tek istediği; kendi içinde eksik kalan şeyleri çocuklarının
yaşamamasıydı.
Kendi doğum
günleri geldi aklına. Annesi kendisine ve kardeşlerine bisküvili bir pasta yapardı,
üzerine bir mum koyardı. Bütün aile orada olurdu. Bazen sadece pasta yerlerdi;
hediye bile almadığı zamanlar olurdu. Buna rağmen Elif’in doğum günleri aklına
geldikçe yüzünde buruk bir tebessüm olur, mutlu olduğu günleri hatırlardı.
Bir an doğum gününde
ablasının verdiği hediye aklına geldi. Ona el yapımı bezden bir bebek yapmıştı,
hediyeyi aldığında mutluluktan havalara uçmuştu. Hala oyuncak bez bebeğini
evinin başköşesinde saklar, ona baktıkça gözlerinin içi gülerdi…
Kendi
çocuklarının doğum günleri için haftalar öncesinden hazırlıklara başlar. Onlara
uygun doğum günü konseptleri, süslemeler, hediyeler hazır olur. Buna rağmen
çocukları mutlu olmuyordu. Kendini düşüncelerden bir türlü alamıyordu. Bir insanı
gerçekten mutlu etmek için daha ne gerekiyordu?
İnsanların
imkânları arttıkça mutlu olacağını düşünürdü. Oysa ki kendi çocuklarına
baktığında bunun tam tersi bir durum ile karşı karşıya kalıyordu. Neden imkânları artmasına rağmen çocuklar mutsuz oluyor? Kendi çocukluğunda imkânları
daha az olmasına rağmen mutlu bir çocukluk yaşadığını anımsadı. Elif’in mutlu
olmasının sebebi imkânlarının olmamasıydı imkânların varlığı değil. Şu an sahip
olduğu her şeyin değerini bilmesinin nedeni ise zamanında o eksikliği yaşaması
mıydı?
Elif'i bu
düşüncelerden bir ses çıkardı. “Dosyalar bitti mi?”
===
Deneyimsel Tasarım Öğretisi geçmiş deneyimlerle yarını şekillendiren bir gerçeklik ilmidir. Bireylerin problemlerini çözmeleri ve hedeflerine ulaşabilmeleri için ihtiyaç duydukları yöntemleri öğretir.
“Kim Kimdir”, “İlişkide Ustalık”, “Başarı Psikolojisi” programlarıyla mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara stratejiler sunar.
===
“Milyarlarca insan içinde, “bir” kişinin ne önemi olabilir ki?
2 Yorumlar
İmkanlar değil, onlara giderken harcanan emek kıymetli olan...
YanıtlaSilAh imkanlar rahatlık tuzağında yetişen çocuklar… inşAllah imkanları doğru yerde kullanabiliriz
YanıtlaSil