Çoğun Azı



Gökten yağmur olarak düşen rahmet taneleri vardır. Kimi yüzünü rahmete döner nasiplenir. Kimi ise verilene şemsiye tutmayı tercih eder... İnsana da rahmet taneleri gibi hayatında dönüşümü başlatabilmesi için yüzlerce işaret verilir.

Her yolculuk bir dönüşümü içinde barındırır. İnsanın acizliğini fark etmesi, bastığı yeri incitmekten sakınması gereken mekanlar vardır.

Birbirinden farklı dillerin, ırkların olduğu bir mekandır bu. Tek bir amaç etrafında birleşebilmek için gelinir. Birlik olabilmek, birleşen olabilmek için. İnsanın soyundan, kültüründen, hatta isminden bile arındığı bir birleşmedir bu. 

Peki insan nasıl arınır?

İnsanın bunu başarabilmesi dönüşümün başladığı yerdir. Mekan kutsaldır ama görünen olayları anlamakta zorlanabilir insan. Kimileri birilerinin tekerlekli sandalyesiyle önündekini “hadi hadi” diye ittirmesini sorgular. Farklı kültürden insanların yediği yerde bıraktığı çöpler göze çarpar. Ya da su içmek için konulan damacanadan ayaklarını yıkayanlar garip karşılanır. Tam yapacağı işe odaklanacakken susmak bilmeyen telefon sesi ızdırap haline gelebilir. Her an insanın olumsuz görebileceği durumlar gözüne çarpabilir.

Peki olay mı olumsuz yoksa insan mı olumsuz bakar?

Çoğu kişi tebessüm eden birini görünce tebessüm eder. Farklı bir ırktan olmasına rağmen kalbine gelen o ılık duygunun esiri olur. Bu, insanın hoşuna gider ve iyi hisseder. Çoğu insan da karşılaştığı olumsuz olaylara yine olumsuz bir düşünce içinde olur. Düşündükleri ise cümlelerine yansır. “Ne kadar kötü kokuyor!” “Kötü kokan o koku mu yoksa benim o kokuyu alışım mı?” diye düşünmez çoğu insan. Neden bu koku bana geldi? Yoksa ben hayatında insanların kusurlarının kokusunu alan biri miyim? Neden bunu cümleye dökme ihtiyacı hissettim? Çoğu insan fark edemediği zaman böyle düşünür. Çoğu insan olumsuzluklara olumsuz, olumlu olaylara da olumlu tepki verir. 

Pek azı ise insanların olumsuz gördüğüne olumlu bakarak kendi dönüşümü başlatır. 

Dönüşüm insanın yeniden düşünmesi ile başlar. “Neden bu kokuyu ben duydum?” diye sorabilmesi ile başlar.

Çoğu insan, çalışırken çalan tiz sesli bir telefona kızar. Pek azı ise neden bu sesi duyduğunu düşünür. Çoğu insan arkasından sürülen bir tekerlekli sandalye bacağına çarptığında kızar. Pek azı ise o anda geçiş alanında hızlı yürümesi gerektiğini fark eder. Çoğu insan su içilen damacanadan akıtarak ayaklarını yıkayan birine kızar. Pek azı ise, neye ihtiyacı olduğunu sorar. Bir daha o kişiyi göremese bile bin bir olumlu bahane üretir. Bir sebeple bunu yapmıştır diye içindeki sesi susturur. “O bilmiyor eğer bilseydi yapmazdı” der. Tüm yaşanılanlara ilim nazarıyla bakar. 

İşte insanın dönüşümünü başlattığı an, kimliğinden arındığı andır...İnsanın kendinden kurtulduğu saflaştığı an...

Üzerindeki yükleri boşalttığı, geriye insanlığının kaldığı an... 

Böylece insanlığın aynı göz ile baktığı, aynı kulak ile duyduğu an... 

İnsanın bir olabildiği ve birbirini anlayabildiği an... 

İnsanın dönüşümü için yüzlerce olay gelir. Tıpkı yağmurun yağması gibi akar. Anlayabilenler ise düşünebilenlerdir. Kimisi yaşadığı olaylarda dönüşümünü başlatır. Kimi için ise yaşadıkları yaşanmışlık olarak kalır.

İnsan aynayı kendine tuttuğunda dönüşümünü başlatır. Çok azı baktığı şeylerde aynayı kendine döndürür.

Azlardan, az olanlardan olabilmek ümidiyle…

Yorum Gönder

11 Yorumlar

  1. Her şey, her an bir ayna... Sadece seni gösteren... Kalemine sağlık hocam...

    YanıtlaSil
  2. Tebessüm 🤗🤍

    YanıtlaSil
  3. Hayat soru sorar: Azlardan tarafta mısın, çoklardan mı? Aslında görebilene:
    Az, çoktur🌿

    YanıtlaSil
  4. Keyifle okuduğum bir yazı daha… Kaleminize sağlık 🍃 Hayırda dönüşebilenlerden olabilmek duasıyla 🤲🏼

    YanıtlaSil
  5. Hüsna Şule A.23 Nisan 2024 04:52

    Amin inşallah… Yine güzel bir düşünme kapısı aralandı… İnsan kendi aynaları ile çevrelenmiştir. Şimdi sabırla aynaları değiştirmek için dönüşüm vakti…

    YanıtlaSil
  6. Azlardan olabilmek dileğiyle… kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  7. Elinize emeginize sağlık tekrar tekrar okumak lazım bu yaziyı hatırlatıcı olarak. Düştüm mü diyoruz, kalktımmı? Bakış açımızı degistirmeden hayatınızı dönüştürmek mümkün olmuyor. Teşekkürler

    YanıtlaSil
  8. Kendini daha iyi bilmesi midir kötüye odaklanmasındaki sebep? Kendini yetiştirme derdinde olan mı algılayabilir olur iyilikleri? ... ne güzel bir yazıydı🪻 çok teşekkürler

    YanıtlaSil
  9. İşaretleri okuyabilmek ve hakkı hak olarak görüp uygulayabilmek niyetiyle...
    Kaleminize sağlık 🦋🌺

    YanıtlaSil
  10. Ellerinize sağlık

    YanıtlaSil
  11. Benceler ah sencelerden bir kurtulsak neler neler olacak. Elinize sağlık

    YanıtlaSil