Sabredenlerle Merhamet Edenlerin Yolu...



Nur, sabah gözlerini açtı. Bugün çalışmıyordu. Hava da güzeldi. Arkadaşlarıyla programı vardı. Ne zamandır dışarı çıkmak için sözleşiyorlardı. Tam sırasıydı. “Kahvaltı yapıp çıkarım” diye düşündü. “Ama... İçimde bir sıkıntı var. Hayırdır...” dedi kendi kendine. 

Düşünmeye başladı Nur. “Bu hafta iş yerinde yoğun mu geçti? Hayır. İşte, evde birisine mi canı sıkıldı, bir şey mi oldu? Hayır. Rutin bir haftaydı. Arkadaşlarımla görev gibi mi buluşacağım? Yok hayır, gayet de bugünü bekliyorduk, beraber vakit geçirmekten gayet de keyif alırız normalde. Peki aksattığım bir sorumluluğum mu var vicdanımı rahatsız eden? Hayır. Hasta mıyım? Hayır. E peki neden bu sıkıntı? Neden hazırlanmak gelmiyor içimden? Ve neden bu tatil gününde güzel bir kahvaltı yapmak için heveslenmiyorum? ...”

Nasıl olsun ki? Nur’un aklına akşam yatarken ettiği dua geldi. Sahi… Çok etkilenmişti savaştan, gördüklerinden, duyduklarından... Gerçi savaş değildi ki bu, katliamdı. Savaş kurallarını, insan haklarını, tüm gerçekleri hiçe sayan bir katliam, bir kıyım… Firavunun yaptığını şimdi başka bir kötü yapıyordu… 

Egosunu tanrısı yapanların bir başka sahnesiydi olanlar. Kötüler değişiyor ama kötülük değişmiyordu. 

Peki Nur ne dua etmişti? Demişti ki “Onların acısından bana da pay ver, onların üzüntüsünden bana da pay ver ALLAH’ım…” Hani bir türkü de vardır “Sana gelen bana gelsin…” O da öyle samimi dua etmişti ki “Benim başım ağrırsa belki oradan birinin başı ağrımaz. Benim canımı sıkarlarsa belki oradan birinin canını daha az sıkarlar. İş yerinde bir müşterim beni çok yorar uğraştırırsa belki orada aç aç un çuvalı taşıyan o baba daha kolay dayanır. Ne bileyim belki… Belki suyu daha az tüketirsem oradakilerden biri suya kavuşur… Belki kombiyi daha az açarsam birisi üşümeyip biraz uyuyup dinlenebilir… Onlara gelecek olandan bana da gelsin…” dedi durdu ve uyuyakaldı… 

Sabah gözünü açtığı anda kendisinde bir değişiklik olduğunu fark etti ama ilişkilendiremedi. Peki şimdi ne yapacaktı? Duasıyla sınanacaktı. “Samimi misin gerçekten, bunu istiyor musun? Alacağın hazdan biraz kısacağız, yaşayacağın zorlukların katsayısını biraz arttıracağız… Ağız tadın kaçsın mı gerçekten? Metalik bir tat olur ya hani hastayken, hissedemezsin lezzeti... İster misin tadından biraz düşelim de onlara ekleyelim?”

Nur, içindeki sıkıntının sebebini bulduğunu düşündü. Sonra sevindi birden. Demek ki her zaman yapılabilecek bir şey vardı… Dua ne kadar da anlamlıymış meğer. Ederken bile bu kadarını beklemiyordu. İnancının arttığını hissetti. “Evet, payıma düşene razıyım” dedi ve hazırlanıp çıktı kapıdan… Sözünü tutacak, arkadaşlarını görecek ama daha az tüketecekti hakkı olandan… Bağış yapacaktı kardeşlerine… 

İnsanoğlu ki hâlihazırda payına düşene razı olmayan bir canlı. Yaratılışının dışında gösterdiği çabaları onu yukarı taşıyor, yükseltiyor. Nur, aslında kendi yararına bir yola girmişti farkında olmasa da. Kimse kimseye bu hayatta iyilik yapmıyor, kötülük de yapmıyor. Herkes sabrıyla kendine, merhametiyle kendine fayda veriyor. Nur’un duası ona yeni bir yol çizmişti. Bu yol, iki faydanın karşılaşması olacaktı. Sabredenlerle, merhamet edenlerin yolu… Kardeşlerin yolu… Has kardeşlerin…

Yorum Gönder

10 Yorumlar

  1. Ne güzel bir yazı🎈 böyle içten dua edebilmeyi diliyorum, ne güzel bir farkındalık oluşturdunuz, çok teşekkür ederim

    YanıtlaSil
  2. ALLAH ım onların acısından bir miktarını bize ver, bizimde rahatlığımızdan bir miktarını Filistin .deki kardeşlerimize ver. Ne samimi bir dua. Yollarımızı birleştir ALLAH.ım.
    Sagolun...

    YanıtlaSil
  3. Rabbim her olayda Sabr-ı Cemil tepkisi verenlerden eylesin 🤲

    YanıtlaSil
  4. Ne kadar güzel ifade edilmiş duygular. Emeklerijize sağlık. Payına düşene razı olmak dilimizle değil kalbimizle inandığımız duygumuz olsun inşaALLAH.

    YanıtlaSil
  5. Rabbim bana da pay ver... Sonra da samimiyetimi göstermeyi nasip eyle... 🤲

    YanıtlaSil
  6. O kadar güzel ifade etmişsinizki insanın insan olma yolundaki karanlığa ışık tutmuş saygılar

    YanıtlaSil
  7. O kadar güzel yazılmışki insanın hayat yolculuğunda insan olma adına ışık tutmuş saygılar

    YanıtlaSil
  8. Güzel yazı, kaleminize sağlık... Rabbim zalimlerin tez zamanda yok olmasını nasip etsin inşallah... Cocuklarimizin barışın adaletin olduğu bir dünyada büyümesi temennisiyle...

    YanıtlaSil
  9. Çok güzel ifade etmişsiniz elinize, emeğinize, yüreğinize sağlık..

    YanıtlaSil
  10. Firavunlar hep olacak. Önemli olan biz nasıl bir sınav vereceğiz. RABBİMİZ onlarında bizim de sınavımızı kolaylaştırsın… Zalime de merhamet nasip etsin İnşALLAH

    YanıtlaSil