Havadan Sudan Düşünmek Bazen...

Hava ne kadar sakin, durgundu bugün. Pırıl pırıl bir güneş… Sıcağı içine işleyen ılık bir rüzgar… Ne kadar güzel bir his… Gözlerini kapatmış bu güzelliklerin tadını çıkartırken bir sesle irkildi Nermin. Ohh! Neyse sadece bir kediymiş; diğeriyle kavga eden. Sakin sakin dursalar ya, diye de geçirdi içinden. Tıpkı hava gibi, su gibi… “Ohh! ne güzel bir hava; miss gibi!”

Tekrar gözlerini kapadı. Ilık rüzgar, güneşin ısıcaklığı… Tüm bedenimi geziniyor, diye düşünürken, birden aklına havanın durmadığı, hareket ettiği geldi. 

Ne ilginç! “Hiç düşünmemiştim” diye geçirdi içinden.

Sanki doğayla yeni tanışıyor gibi şaşkındı Nermin. Durgun olduğunu sandığımız hava, bazen yavaş ve ılık bazen de soğuk hareket ediyordu. Ve bazen daha sert, hızlı olabiliyordu. Ve her bir hareketinin bir faydası vardı tüm canlılara ve cansızlara da…

Hayatın devamı için gerekli elementleri barındırıyor hava… Hızını biraz artırdığında ferahlık oluyor. Biraz daha artırdığında, bitkilerdeki tohumları bir yerden başka bir yere taşıyor. Çeşitliliğe, bitkinin neslinin devamına katkı sağlıyor. Şiddeti biraz daha artıyor, gemilere yol alması için enerji oluyor. Biraz daha arttığında ise aydınlığı sağlayacak elektrik oluyor. Sadece hava mıydı böyle olan? Su farklı mıydı? Onun da tüm hareketleri canlılığın lehineydi. Bir kıvamı vardı tüm hareketlerin. Olması gerekenden daha az olsa bir sorun... Aşırı olsa, başka bir risk…

Tüm bu düşünceler içinde gelip gitti Nermin. Hiç böyle bakmamıştı daha önce... İnsanın tanıdığını sandığı kişiyi, tanımadığını fark etmesi gibi bir şeydi bu.

“Hayatımızda acaba daha neler var ki tanıdığımızı, bildiğimizi sandığımız?..”

Daha derin düşüncelere dalmıştı:

“Acaba hayatımda ne kadar faydalıyım. Hareketimi yok sandığımda bile ne kadar insanların lehineydim? Varlığımın ne gibi anlamı oldu bu hayatta? Evlat olarak, kardeş olarak veya arkadaş olarak?.. Olmadığımda ne eksik kaldı? Keşke olsaydı şöyle de bir katkısı olurdu denilen yer neresiydi?

Yaşamlarına ne kadar dokunabildim? Temasım ne kadar oldu?.. Ya da hareket ettiğimde ne kadar ihtiyaç giderdim? Bir iyiliği, faydayı bir yerden bir yere ne kadar taşıdım? Ne kadar aydınlık olabildim? Ne kadar?..

Kimim ben? 

Pasifliklerim hangi konularda? Ya aşırılıklarım? Pasifliğimden zarar gören oldu mu? Veya aşırılığımdan?” 

Düşündükçe bir kaygı sardı tüm benliğini Nermin'in. Hiç düşünmeden hareket etmiş gibi hissetti kendini kırk yıldır. 

Sonra başkalarını düşündü... Kendisinin yapabilecek marifeti varken yapmadığını… Bazı insanların ise hiç becerisi olmadığı halde, çabaladığını ve marifetlendiğini… 

“Neydi onlardan beni farklı kılan? Varken verememiş olmak ne kötü! Yokken verebilenleri gördükçe…”

İnsanlara öğretebileceği, onlara katkı sağlayabileceği ne iyi bilgiler vardı oysa ki… 

Sadece bir niyet ve akabinde ılık bir hareket yeterliydi. Bugüne kadar fark etmeden gelmişti ama bugünden sonra böyle gitmemeliydi. İkinci bahar diye bir şey duymuştu. Kırk yaş da o kadar da geç değildi. Hatta hiç bir yaş, hayata bir yerlerden yeniden tutunmak için geç değildi. Öğrenmenin yaşı olmadığı gibi öğretmenin de olmamalıydı…

Bir kararlılıkla kalktı Nermin…

Tertemiz, güzel niyetlerle ve dik adımlarıyla yürümeye başladı. Önce kendisinden başlama kararı aldı. Bilmek değil, bildiğini uygulamaktı asıl marifet. 

Eteğindeki tüm taşları döktü ortaya. Bildiklerini, bilmediklerini ayıkladı. Ben de var olan bu güzel ve faydalı bilgiyi en kolay nasıl öğretebilirim diye, düşündü. 

Önce kendinden başladı Nermin. Sonra aile içi, arkadaşlar, uzak çevre derken… Rüzgar gibi; estikçe esti. İnsanlığın lehine olan ılık bir meltemdi adeta… Ne kadar da kolaymış aslında herşey… Sadece başlamak gerekmiş. Adım atmak, küçük bir adım. Küçümsemeden… Bir adımdan da ne olacak canım, demeden. Oysaki bereket, hareketten geliyormuş. 

Yorum Gönder

16 Yorumlar

  1. Ne güzel bir yazı... emeğinize sağlık.

    "Bilmek değil, bildiğini uygulamaktı asıl marifet." Bildiklerini uygulayanlardan olalım 🌸

    YanıtlaSil
  2. Bir iyiliği bir faydayı bir yerden bir yere ne kadar taşıdım?? Ne kadar güzel bir yazı. Yazanların yüreğine sağlık 🤲🏻🥺

    YanıtlaSil
  3. 'Aza hürmet edebilenlerden' olmak ve basite disipline olabilmeyi hayatımıza katabilmek duasıyla...

    Emeğinize sağlık hocalarım 🌿

    YanıtlaSil
  4. O kadar güzel bir yazıydı ki… Havaların soğuduğu, biraz daha içimize kapandığımız şu günlerde insanı harekete geçirme motivasyonu sağlıyor, emeklerinize sağlık 🌷

    YanıtlaSil
  5. Damla Kılıç6 Aralık 2023 02:39

    İnsanı faydalı ve güzel işler yapmak için harekete geçiren bir yazı olmuş. Ellerinize sağlık...

    YanıtlaSil
  6. “Bir iş bitince diğerine koyul ve sadece RABbine yönel..”
    Kaleminize sağlık 💫

    YanıtlaSil
  7. Bereket hareketten…

    YanıtlaSil
  8. Az’ ı küçümseme
    Varken veremeyen, yokken verebilen… derin cümleler

    YanıtlaSil
  9. Ellerinize yüreğinize sağlık🍁

    YanıtlaSil
  10. Varlığımızın anlamını idrak edebilenlerden olalım İNŞALLAH 🌷

    YanıtlaSil
  11. Bu faydayı nasıl da normalleştirmişiz. İnsan aklına şaşıyor. Herkese, her şeye örnek olabilecek bir yazı… Çok güzel ve hafif olmuş, hava gibi…

    YanıtlaSil
  12. Çok beğendim, anlatamam :)

    YanıtlaSil
  13. "Varlığımın ne gibi anlamı oldu bu hayatta? " Düşünmek gerek gerçekten

    YanıtlaSil
  14. "Sadece bir niyet ve akabinde ılık bir hareket yeterliydi."
    İçindne ılık ılık samimiyet akan bir cümle, bedelinize sağlık 🌸

    YanıtlaSil
  15. Havanın marifetine hayran kaldım, ne güzel betimlemişsiniz.

    YanıtlaSil
  16. Her harekette ne çok işaret var

    YanıtlaSil