Yazdan kalma serin bir sonbahar günüydü. Güneş ısıtıyordu ama yakmıyordu. Melis, yazı uğurlarken içinde bir hüzün belirmişti. Şöyle oturup düşününce aslında çok hızlı geçmişti koca bir yaz. Elinde ne vardı? Koca bir ‘hiç’. Dışarı çıkarken bile ne giyeceğine karar veremiyordu. Yüzüne vuran güneşin uzaklaşması sanki onun için şahsi bir meseleydi. Hüzünlüydü… Bu yaz için yapmış olduğu planlar aklına geldi. Bir sürü kursa gitmek istemişti, katılmak istediği onlarca eğitim vardı, birçok yeri de gezmek istiyordu.
Her verilen tavsiyede aklı kalıyor, hepsini yapmak istiyordu. Üzerinde, heveslendiği ama bir türlü tamamına erdiremediği planların ve uğraşların ağırlığı vardı. Kafası karışıktı… Dışarıyı seyrederken telefon çaldı; telefonu bulamıyordu. Oysaki hiç yanından ayırmazdı.
Arayan Sude’ydi. Uzun zamandır görüşememişlerdi Sude’yle. Şimdi Melis’in olduğu semtte bir işi çıkmıştı. Müsait olursa görüşmek istiyordu. Melis mutlu oldu; hem kafam dağılır hem de bir şeyler danışırım, diye düşündü.
İnsan karar vermediğinde sonbaharda savrulan bir yaprak gibidir. Oradan oraya savrulur. O an biri çağırır gider.. Ahşap bir tablo görür; kursa gitmek ister. Bir manzara fotoğrafı görür; o ülkeye gitmek ister. Mayo görür; denize gitmek ister. Yani bir çocuk gibi; her gördüğünü ister. Bunun olmaması için insanın önce hedef belirlemesi gerekir. Bu seçenekler arasında bir karar vermesi…
Melis yolda yürürken bir taraftan hayatı düşünüyordu… Ne kadar boştu bu hayat O’nun için. Geçmişin pişmanlıkları, geleceğin kaygıları... Kafasında bir türlü oturmayan bir sürü düşünce.
Gittiğinde Sude gelmişti. Uzaktan baktı; evet, bu kişi O’ydu … En son iki sene önce görüşmüşlerdi. İki sene mi? Yazın bitişini kabullenemeyen Melis, şimdi geçen iki seneye daha da şaşırmıştı. Yaşlılar hep öyle derdi; “zaman su gibi geçiyor…” “Ah zalim zaman, dün gibi mezuniyetim…” Bir gün kendinin de bu moda gireceği aklına gelmezdi.
Zaman nasıl bu kadar hızlı akıyor olabilirdi?
Bu göreceli bir şey miydi?
Neden ellerinden kıymetli bir şeyler akıp gidiyor gibi hissediyordu?
Sude masaya yaklaştı. Ne kadar da canlı görünüyor, diye düşündü. Bıraktığında böyle değildi sanki. Çok net, parlak ama aynı zamanda da su gibi duru görünüyordu. Bir şeyler olmuş olmalı diye düşündü. Merakla gitti yanına. Bu kız hangi kremi kullanıyor, hangi estetik uzmanına gidiyorsa acilen ben de gitmeliyim diye düşündü.
“Selammm, bu ne güzellik bu ne tazelik!” Sarıldı hemen yanına oturuverdi. “Çabuk bana bu güzelliğin sırlarını veriyorsun. Ne yedin, ne içtin, ne yaptın?”
Sude çok güldü bu söylediklerine Melis’in. Melis, hayatını anlatmaya başladı hemen. Son iki senesinden başladı, sonra hızlı geçen bir yaz... Sude şaşkındı; insan nasıl bu kadar çok şey yapmak isteyip de bir şey yapamazdı…
İnsan, hayatında bir amaç edinmedikçe yaptıkları iyi mi kötü mü nasıl değerlendirebilir?
Hedefleri olmadan bir sonuca nasıl varabilir?
Bu hedefleri nasıl belirleyebilir?
Konuştukça hayatında bir amaç olmadığını fark etti Melis. Hayatında bir amaç olmadığı gibi, hedefleri bile yoktu. Sadece günlük, haftalık istekler, daha sonra üzerine yapışan bir sürü başarısızlıklar vardı.
Bu hayat her rüzgârda savrulup rastgele bir yere varacak kadar uzun değil, diye düşündü. Sude’de fark ettiği ışıltının sebebi buydu. Bu hayatta bir amacı vardı. Ve bu amaçta çok netti.
O yüzden her yönden gelen oyalayıcılara pas vermiyordu.
Her işi çok güzel yapıyor, seçimleri üzerinde ise sağlam ilerliyordu.
Melis kendini anlatırken bir an sohbetten uzaklaştı ve Sude’ye baktı. Çünkü bu farkı, fark etmişti.
Vedalaşırken kısa zaman sonra görüşmek üzere sarıldı. Bir yürüyüş yapmaya karar verdi.
Hatta yeni kararlar almak için, bugün çok güzel bir gündü:
Kendine bir amaç belirleyeceği,
“Nereden geldim?”
“Nereye gidiyorum?” ve
Ufak da olsa bir yerden başlayıp devam ettireceği,
Verdiği karar dışındakilerden de vazgeçeceği bir gündü...
24 Yorumlar
Ellerinize sağlık
YanıtlaSilHepimizin cevaplaması gereken nereden geldim ve nereye gidiyorum soruları…
YanıtlaSilİnsan güne başlarken o güne özel net bir planı olduğunda bile günün akışı bambaşka oluyor. Oyalanmadan yapması gerekeni yaparken buluyor kendini. Bunun bir ömür böyle olabilmesi ne güzel olurdu🌿
YanıtlaSilKaleminize sağlık….
❤️
YanıtlaSilBir karar vermeli insan o günü, hayatı nasıl yaşayacağını belirleyen. Emeğinize sağlık🌺 insanın kendisini bi kontrol etmesini sağlayan bir yazı olmuş☘️
YanıtlaSilÇok zamanın için de , az bir sürede savrulan yaprak olmak ve hedefsizlik.
YanıtlaSilKeyifliydi
Teşekkür ederim
“İnsan, hedefsiz, amaçsız, kararsız olduğunda kendi nefsi düşman olarak yeter.”
YanıtlaSilEmeklerinize sağlık 🌺
Elınıze saglık
YanıtlaSilCok güzel bir yazıydı
YanıtlaSilInsan bazen savrulur gibi hissediyor kendini sonra niyetini tazeliyor ve yeniden başlıyor...
Kaleminize saglik
Sağlam.adimlar atabilmek umuduyla...
İnsanoğlu Bu soruların cevaplarını hep yüzyıllar boyu merak etti arada durdu.
YanıtlaSilama tüm zamanlarda bulamayanlar daha çoktu.
Nereden geliyorum nereye gidiyorum buradaki işim ne neden buradayım? Beni buraya gönderen benden ne istiyor? Hatırlayacak insanoğlu da hatırladığı zaman iş işten geçmiş olacak. İnsan aldanan insan unutan insan...
Ellerinize sağlık çok güzel bir yazı olmuş🌸
YanıtlaSil❤️
YanıtlaSilNerden geldik, nereye gidiyoruz… Bir amaç uğruna hareket edince hayat nasıl da anlamlı hale dönüşüyor..
YanıtlaSilHayat amacımız ne güzel anlatılmış🤲🏻
YanıtlaSilVerdiğimiz karar dışındakilerden vazgeçeceğimiz bir ömür yaşamak dileğiyle..
YanıtlaSilKaleminize sağlık 💫
En kıymetli olan ancak en savruk kullandığımız hazinemiz zamanımız
YanıtlaSilBir amacımız olunca zamanımızın da kıymetini biliyoruz ve bereketine şahit oluyoruz
Ne güzel bir yazı olmuş, insan aslında neler yapabilecekken, amacı olmayınca savruluyor
Böyle bir zamanda ne de güzel oldu bu yazı...
YanıtlaSilEmeğinize sağlık.
Bize kısa verilen zamanı doğru kullanabilmek ve anlamlı bi hayat bırakabilmek duasıyla...
Amaç belirlemek ne kadar önemli.. İnsanı hep diri canlı tutuyor. İnşallah bu hayattla amaçlarımızı doğru seçerek emin adımlarla ilarleyebiliriz..
YanıtlaSilÇok güzel bir yazi emeğinize sağlık
YanıtlaSilKeyifli ve düşündüren bir Blog yazısı olmuş elinize sağlık :)
YanıtlaSilAldığımız her 1 karar bir şeyden değil birçok şeyden vazgeçmemizi sağlıyor. Bu da bizi bir yaprak gibi her esen yöne değil, hedefi olan ok misali canlı, hareketli, net bir kişiliğe bürünmemizi sağlıyor…
Çok güzel gerçekten. Yüreğinize sağlık
YanıtlaSilTüm kararsızlıklara rağmen nefes alıyorsak hala geç değil, hayatımızın gerçek bir amacı ve ona uygun hedefleri olunca anlamı oluyor, kaleminize sağlık 🌹
YanıtlaSilHedefsiz yaşamanın insanı oyalayan tarafını fark edince keşkeler çıkıyor... Her AN hedef belirleyip ona uygun yaşamak...
YanıtlaSilYine çok güzel bir yorum
YanıtlaSil