Uçmayı öğrenemeden, göçmeye mecbur kalmış bir kuş gibi kalbimiz…
Gözlerini güneşe dikti küçük Saka Kuşu. O’nu hayrete düşüren bir şaşkınlıkla. Parlaklığı, aydınlığı karşısında hayran kaldı. Bir süre sonra istemeden de olsa çevirmek zorunda kaldı gözlerini.
“Ah! Sana dilediğim gibi bakamıyorum bile” diye geçirdi içinden.
Gece yuvasında uyurken, rüyasında sevgili güneşi gördü. Gözleri acımadan uzun uzun bakabildi güneşe sonra birden kayboldu güneş. Etraf karardı ve anlamsızlaştı güneş kaybolunca.
Korkuyla uyandı uykusundan küçük Saka Kuşu. İçinde bir yabancılık hissi ile baktı dışarıya. “Güneşe gitmeliyim” dedi içinden. Sonra yeniden uykuya daldı…
Günler günleri kovaladı. Küçük Saka, günlük işlerin peşinde unuttu güneşi.
Yuvasının bozulan yerleri için uygun dalları bulmak…
Yuvayı sağlamlaştırmak için uğraşmak…
Uçuşta yorulan kanatlarını güçlendirmek…
Ve elbette en önemlisi lezzetli yiyecekler bulabilmek…
Bütün zamanını hayatını huzurla devam ettirebilmek için, bu tarz önemli işlerle geçirirdi. Hep aynı saatte kalkar, her gün aynı işleri yapardı. Ve benzer şeyleri yer, benzer yerlere uçup, yuvasına dönerdi.
Bazen kendisini, bu rutin içinde sıkışmış hissederdi.
Sanki daha önemli bir şey için yaratılmış gibi…Sanki bu döngünün içindeyken, o sebebe ulaşmak için ihtiyacı olan şeyi yapamıyormuş gibi. Yapması gereken çok daha önemli bir şey varmış gibi...
İşte bu düşüncelerle uyudu. Bir gecenin daha sabahı oldu dediler. Seher esintileri yüzüne vurduğunda açtı gözlerini. Henüz ortalık aydınlanmamıştı ama belli ki eli kulağındaydı. Gözlerini açtığında nedense, bir şeyin küçük ama önemli bir parçası gibi hissediyordu kendini.
O sırada usulca doğmaya başlamıştı güneş. Saka Kuşu şahit olduğu güzellik karşısında titredi.
“ EVET! “ dedi, ben “ Güneşe varmalıyım
İşte böyle başladı Küçük Saka kuşunun hikayesi.
Kendisine kurduğu engellerin dışına çıkmaya karar verdiğinde...
Büyük bir amaç edindi ve engellerini yıkmaya başladı.
Kanat çırptı güneşe doğru, daha yükseklere… Yüzünde kendinden emin bir tebessümle…
Bulduğu herhangi bir ağaçta uyukluyordu artık. Eski düzen takıntısı ve korkuları yüzünden, yuvasının çevresinden ayrılamadığı günler, geride kalmıştı.
Seher vaktinde yeniden başlıyordu kanat çırpmaya. Sanki her defasında biraz yaklaşıyor gibiydi. “Az kaldı…” Dinlenmeliydi ama kesinlikle durmak istemiyordu.
Bir sonbahar ve çetin bir kış geçirdi. Her işin başında bir zorluk olduğu gibi bu uçuşun da başında çetin bir kış vardı. Kışın soğuğunda, karında uçtuğunu görenler , “Nereye gidiyorsun Küçük Saka, donarsın!” diyordu.
Ama Küçük Saka, “dayanırım yol uzun, varmam lazım” diyerek yoluna devam etti. Evet, çok üşüdü ama donmadı. Ve o çetin kışın arkasından bahar gelmişti. Çiçekler açmış, hava ısınmış, rengarenk meyveler sarmıştı her yanı.
İlkbahar her kuşun en sevdiği mevsim. Güneşe doğru uçtu, uçtu, uçtu….
Tam bahar meyvelerini seyrederken, aşağıdan gelen çocuk cıvıltılarını duydu.
“Ah, ne güzel bir ses çıkartıyor bu insan yavruları”. Mutluluk saçıyor her yere.
Aşağı baktı; ip atlayan, ağaçlara tırmanan, top oynayan çocuklar...
Yorgun hissetti kendisini Küçük Saka. Yorgundu…
Biraz dursa hem dinlenebilir hem de çocukları izlerdi.
Tam o sırada konmak için çok uygun bir ağaç buldu. Hem çocuklara da yakındı…
Kondu ağaca, çocukları izlemeye koyuldu. Dayanamayacak, onların neşeli seslerine eşlik edecekti galiba... Küçük Saka, en neşeli sesiyle şarkı söylemeye başladı. Onu fark eden birkaç çocuk ağacın altına geldi. Küçük Saka şakıyor, küçük çocuklar alkış tutuyordu …
Gerçekten çok güzel vakit geçiriyordu. Sonra diğer çocuklar geldiler. Hayran hayran Küçük Saka’nın şarkılarını dinlediler. Sonra içlerinden biri ekmek parçası getirdi. Küçük Saka’ya doğru attı ekmeği. Tüh! Yakalayamamıştı Küçük Saka. Ne kadar da acıkmıştı oysaki. Sonra ekmeği yere koydular. Küçük kuş rahat yesin diye de uzaklaştılar. Küçük Saka müteşekkir bir şekilde ekmeği almak için aşağıya indi, sevgiyle baktı onlara. Gagasını tam ekmeğe uzattı ki, bir kapan indi üzerine.
Şaşkın şaşkın çocuklara baktı Saka Kuşu.
Çocuklar el çırpıyor, dans ediyor hatta mutluluktan çığlık atıyorlardı. Bir çocuk “benim kuşum o” dedi. Aldı Küçük Saka’yı. İşte o an güneşe baktı Saka Kuşu. Son defa camlar olmadan görüyordu sevgili güneşini.
Bir evde kafesin içindeydi şimdi. Onu amacına ulaştıracak olan uçuşuna sadece biraz dinlenmek için ara vermişti Küçük Saka. O arada da biraz anın tadını çıkarmaya dalmıştı. O herkesi çok sevdiği için insanların da onu sevdiğini zannetmişti sadece. Neden bu tuzağı hak etmişti ki?
Küçük kafesinde güzel sesler çıkardığında kendisini alkışlayan yoktu ama suyu, yemeği önündeydi. Bazen kafesten çıkarıp öpüp koklayanlar oluyordu. Bazen de misafir çocukların küçük parmaklarıyla dürtüklenirdi.
Güneş ne zaman doğdu ne zaman battı takip edemiyordu. Dolayısıyla Seher vakitlerini de neşeyle karşılayamıyordu artık.
Bazen “ben bir şeyin parçası mıydım, güneşe doğru uçuyordum sanki en son?” gibi silik, bulanık bir düşünce gelirdi. Sonra hemen kafesindeki yemliğine gider ve bu düşünceleri de unuturdu…
32 Yorumlar
Amacıma giderken anı yaşamaya dalmak... Allah'ım sen amacımızdan sapmamamız için bizim destekcimiz ol...
YanıtlaSilEllerinize, emeğinize, yüreğinize,kaleminize sağlık...
YanıtlaSil"Sanki bu döngünün içindeyken, o sebebe ulaşmak için ihtiyacı olan şeyi yapamıyormuş gibi." Bazen böyle hissederiz, gerçekten birseylere geç kalıyor, yapamıyor gibi.. farkındalık oluşturan bir yazı emeğinize sağlık 😊
YanıtlaSilHedefi bulmak kıymetli, ama hedefe giderken dinlenirken bile o hedeften sapmamak gerekiyor.
YanıtlaSilEllerinize sağlık. Güzel bir yazı olmuş.❤️
Emeklerinize sağlık .RAB bim amacını hep hatırlayanlardan olmamızı nasip etsin inşALLAH
YanıtlaSilNefsinle bir anlık bile olsa baş başa kalmama ve hedefine yürümekte istikrarlı olabilme duasıyla 🌿🌿
YanıtlaSilİnsana iyiliği kötülüğü özgürlüğü esareti sorgulatıyor🤲🥰
YanıtlaSilİnsan da normal sıradan bir hayat yaşarken değerini bilemez.Farklı bir iş kurar.Başka bir yere göç eder.Bazende macera olsun diye farklı şeyler yapmak ister. Bazen iyiki gitmişim der. Bazende kéşke 😂.İnsanoğlu bu akıl ilim imķanla bunca tuzağa düşerken,.Kuş ne bilsin 😊Avcının eline düşseydi ne olacaktı.Kuşu kafese koymuşlar illede vatanım deyip duracak artık.Şükür Canı sağya 🤗
YanıtlaSil🙏
YanıtlaSilHerkesin bir kafesi var. Kafese girmemenin yolu da yolundan şaşmamak.
YanıtlaSilKaleminize sağlık. Çok etkileyiciydi..
Emeklerinize sağlık 👏🌹 Rabbim nefsimize uydurmasın hedeflerimizden şaşmadan istikrarlı bir şekilde yaşamak nasip olsun 🤲
YanıtlaSilÇok güzel bir hikâye.Kendimi hissettim okudukça.Hepimiz bir Saka kuşu değil miyiz ?
YanıtlaSilEmeğinize sağlık
YanıtlaSilEmeğinize sağlık hepimize yol gösterici olması dileğiyle🌸🤲🏻
YanıtlaSilEllerinize sağlık, emeklerinize sağlık..
YanıtlaSilKaleminize sağlık🌈
YanıtlaSilİnsan da güneşe bi anlık ekmek parçasını tercih edebiliyor; amacımızı kaybetmemek ümidi ile…
YanıtlaSilKaleminize sağlık, derin bir düşünceye dalmama vesile oldu
YanıtlaSilÖykünün her anı hayatımıza dokundu, işledi yüreğimize…
YanıtlaSilİnsanoglu hedefine yürürken önüne çıkan engelleri aşabilirse menzile ulaşabilir ancak fakat vardıgı herbir zirvenin daha ötesi olduğunu da bildiriyor ne zamana kadar güneş var oldukça dünya döndükçe hep devam eden bir ulvi yürüyüştür.
YanıtlaSilÇoğu zaman yaşadıklarımızın bizim yapıp ettiklerimizle ilgili olduğu.. Bi kez daha çarptı yüzümüze. Rabb’im razı olsun
YanıtlaSilOkudukça kendimi gördüm. Ertelediklerimiz ve asıl amacımız. Dünyaya geliş amacımızı dünya için erteleyişimiz. Her zaman yapabilmeye fırsatımız varken bir gün elimden alınabilir düşüncesi.. emeğinize kalemizinize sağlık çok güzel yerlere götürdü okudukça
YanıtlaSilHer an hayat amacımıza yönelik hareket etmek dileğiyle❤️
YanıtlaSilAmacına giderken unutmak, oyalanmak çok acı
YanıtlaSilİrdeleme kapısını aralayan bir yazı..
YanıtlaSilAllah razı olsun vesile olanlardan 🤍
Ve insan, unuttuğunu hatırlamaya çalışan.
Rabbim bizleri de hatırlayabilenlerden eylesin 🤲🏻
Köye giderken manzaraya bakıp kaybolmak.
YanıtlaSilNe hedefler yoldaki masum görünen tuzaklara kurban gitti
Bir şeyin parçası olmak
YanıtlaSilEn kucugunden...
Güzeldi ellerinize sağlık
Herkese doğru giderken durmak oyalanmak hedef şaşırmaya sebep oluyor. Ah saka kuşu hepimiz saka kuşu gibi yapıyoruz bazen belki de çoğu zaman...
YanıtlaSilNe güzel yol alıyordu, Oysa ki...
YanıtlaSilBaşladığımız işi durmadan bitirmek gerek bitirmenin önemini anlıyorum
YanıtlaSil👏👏
YanıtlaSilSanki saka kuşu üzerinden,biz insanların hayatın içindeki durumları anlatılmış.Amaca ulaşmak için durmamak gerekiyor.Şu bir gerçek ki hayat durağanlık kabul etmiyor.Çok güzel bir yazı.Teşekkürler.😊
YanıtlaSil