Karar Kimin?


Nevin yine aynı soru ile ilerliyordu yolda: “Ben daha ne yapabilirim ki bu çocuğa…” Büyük kızı Aslı onu böyle yormamıştı ama Ayşen için aynı şeyi söyleyemiyordu. Aynı anne babadan nasıl da bu kadar farklı çocuklar olabilirdi. 

“Neyi yanlış yapıyorum ben? Onlara hep eşit yaklaştım. Birine ne yaptıysam diğerini de ondan mahrum etmedim. Eşit imkânlar sağladım, eşit ilgilendim…” 

Aslı, her zaman sınıfın en başarılılarından olmuştu. İyi puanlarla liseye ve sonra da üniversiteye yerleşmişti. Şimdi sıra Ayşen’e gelmişti. O da bu yıl üniversite sınavına hazırlanıyordu. Annesi onun da iyi bir bölüme yerleşmesi için özel dersler ayarlıyordu. Deneme sınavları için kurs merkezleri ile görüşüyordu. Her şeyi Ayşen için düşünüyor, o dersten bu derse, o sınavdan bir diğerine onu koşturuyordu. Ayşen artık çok bunalmıştı. Biraz nefes almak istiyor ama annesi onu hiç boş bırakmıyordu…

Nevin, sürekli “Benim kızım tıpı kazanacak, doktor olacak” diye konuşuyordu.

Yine bir gün, “kızım, şurada az bir zaman kaldı; çözülecek soru sayılarını biraz daha arttırmalısın” dedi. Ayşen birden tepki verdi: “ Anne yine başlama lütfen. Üstüme gelme! Sen böyle yaptıkça nefret ediyorum derslerden. Sürekli benim adıma konuşuyor, bir robot gibi programlayıp çalışmamı bekliyorsun… Rahat bırak artık beni!” diye biraz da haddi aşan bir çıkışta bulundu.

Nevin sadece, “kızım, senin iyiliğin için söylüyorum, anlamıyor musun beni” diyebilmişti. 

Evet, sınava girecek kişi kendi olmamasına rağmen bir yarışın içerisine girmişti Nevin… Kulakları başka bir şey duymuyor, aklı sadece sınav odaklı çalışıyordu. Ne var ki o bu konuda konuştukça, kızı yerine düşündükçe, Ayşen’i bunaltıyor, kendinden uzaklaşmasına sebep oluyordu.

Ne zamandır sınavdan başka bir şey konuşamaz hale gelmişlerdi… Sohbet hep dönüp dolaşıp aynı yere geliyordu. Sınav ve dersler…

Nevin hala kızını ne kadar bunalttığının farkında değildi. “Hala bir şeyler yapmalıyım, Ayşen’in motivasyonunu tekrar yükseltmeliyim” diye düşünüyordu.

Oysa gerçekten düşünmesi gereken şey neydi? 


Çocuğumun geleceğini düşünüyorum derken yapıp ettiklerimizin hangisi doğruydu?

Onun adına hedefler koymak mı? 

Onun yerine ne yapacağına karar vermek mi? 

Onu sanki bir yandan hayat devam etmiyormuş gibi bir yarışın içerisinde bırakmak mı?

Ya da ona ne yaparsa başarılı, ne yapmazsa başarısız olacağını gösterirken sonunda kararı ona bırakmak mı?

İnsan çocuğunu iyiliğine olsun diye yıllarca aynı şeyleri söylemekten bıkmıyor. 

Her şeyin fazlası zarar deriz. O zaman her sözün fazlası da zarar değil mi?





Yorum Gönder

14 Yorumlar

  1. Kaleminize sağlık, bazen onların iyiliği için diyerek baskıya varan bir tarz sergileyebiliyoruz. Acaba anne çocuk ilişkisinde sınır ne olmalı? Düşündüren bir yazı olmuş 🌿

    YanıtlaSil
  2. İnsan kendi istediğinin en doğrusu olduğundan nasıl bu kadar emin olabiliyor ve sevdiklerinin sadece iyiliğini isterken onları mutsuz edebiliyor...

    YanıtlaSil
  3. Ellerinize sağlık..

    YanıtlaSil
  4. Çok güzel yazı ellerinize sağlık

    YanıtlaSil
  5. en yakınlarımızla olan ilişkilerimizi gözden geçirmenin zamanı sanırım... güzel yazı olmuş.

    YanıtlaSil
  6. Emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  7. Doğrularıyla yanlışlarıyla kendi hayatımızın sorumluluğunu alabilmek çok kıymetli, ancak böyle öğrenebiliyoruz, neredeyse her ailede olan bir durum…

    YanıtlaSil
  8. O kadar doğru ve temas eden bir yazı olmuş ki
    Yazanların eline sağlık

    YanıtlaSil
  9. İyiliğini isterken aslında nasılda farkına varmadan çocuklarımız yerine hedefler koyuyoruz. Onları farkına varmadan önce düşünemez, sonra da karar veremez hale sokuyoruz maalesef. Emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  10. Ah şu ısrarla istemelerimiz farkında olmadan bizi ilişkilerimizde uzaklastoran isteklerimiz

    YanıtlaSil
  11. Herşeyin fazlası zararlı elbet.. Ancak insan anne olunca, bu gerçeği bilmesine rağmen hatalar yapabiliyor. Evladının mutsuzluğu ya da acı çekmesi haline tahammül edemeyecekmiş gibi geliyor. Bu sebeple buradaki anneyi anlamak çok mümkün. Ancak aynı anlamayı kızı için ne yapmak gerek. Çünkü bir insan istemediği bir şey yaparken çok zorlanır. Bu sebeple bize bu yazı, gerçekten günlük hayatımız içerisinde yaşadığımız problemlere dair çok güzel bir kanıt olmuş. Emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  12. İnsanın ilmi olmayınca neyi doğru neyi yanlış yaptığını da bilmiyor?
    Bir ölçuye,tanimlamaya ihtiyaç var...
    Sınır nerde başlıyor? Nerde bitiyor?
    Özellikle de sevdiklerimiz söz konusu olduğunda...
    Emeğinize sağlık...

    YanıtlaSil
  13. Hayatımızı etkileyecek önemli An'larda doğru kararı verebiliriz umarım...

    YanıtlaSil
  14. Nerdeyse herkesin yaşadığı durum

    YanıtlaSil